İhtiyati haciz, alacaklıların en büyük endişelerinden biri olan borçlunun mal kaçırması riskine karşı geliştirilmiş en etkili hukuki koruma yöntemlerinden biridir. Vadesi gelmiş veya belirli şartlar altında henüz gelmemiş bir para alacağının tahsilini güvence altına almak amacıyla, mahkeme kararıyla borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. Bu süreç, alacağın ileride yapılacak icra takibi sonucunda karşılıksız kalmasını önleyen hayati bir adımdır.
Ayrıca bu yazıda ele aldığımız konuları okumak yerine dinlemek isterseniz aynı konuları tartıştığımız podcast bölümümüzü aşağıdan kolayca dinleyebilirsiniz:

Bu rehberde, ticari alacaklar başta olmak üzere tüm para alacaklarının tahsili için kritik bir mekanizma olan ihtiyati haczin ne olduğunu, hangi şartlarda başvurulabileceğini ve sürecin nasıl işlediğini adım adım inceleyeceğiz. Bu geçici hukuki koruma, alacak davası veya icra takibi öncesinde alacaklıya büyük bir avantaj sağlar.
İhtiyati Haciz Tam Olarak Nedir?
İhtiyati haciz, bir “önlem” kararıdır. Henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı veya ilamlı bir icra takibi olmadan, alacaklının talebi üzerine mahkemenin verdiği bir güvence tedbiridir.
Temel amacı, borçlunun dava veya icra takibi sonuçlanana kadar sahip olduğu malları (taşınır, taşınmaz, banka hesapları, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları) satmasını, devretmesini veya gizlemesini engellemektir. Böylece alacaklı, davanın sonunda haklı bulunduğunda, alacağını tahsil edebileceği malları karşısında bulur. Bu, etkili bir borç tahsili için ilk ve en önemli adımdır. Daha fazla bilgi için İcra ve İflas Hukuku kategorimizdeki diğer yazılarımıza göz atabilirsiniz.
İhtiyati Haciz ve İcra Haczi Arasındaki Fark
- İhtiyati Haciz: Geçici bir tedbirdir. Henüz ispatlanmış bir alacak için değil, alacağın varlığına dair güçlü şüpheler olduğunda uygulanır.
- İcra (Kesin) Haciz: Kesinleşmiş bir icra takibi sonunda, borcun ödenmemesi halinde alacaklının talebiyle uygulanan ve malların satışına yönelik olan hacizdir.
Hangi Durumlarda İhtiyati Haciz Talep Edilebilir? (Şartları Nelerdir?)
İcra ve İflas Kanunu, ihtiyati haciz talep edilebilecek durumları net bir şekilde belirlemiştir. Bu şartların mahkemeye sunulması ve ispatlanması gerekir.
- Vadesi Gelmiş Bir Para Borcu Varsa: Alacaklının talepte bulunabilmesi için en yaygın ve temel şart budur. Eğer borcun ödeme günü geçtiyse ve borçlu ödeme yapmadıysa, alacaklı başka bir koşul aranmaksızın ihtiyati haciz isteyebilir. Bu alacak bir faturaya, sözleşmeye veya senede dayanabilir.
- Vadesi Gelmemiş Bir Para Borcu Varsa (Özel Durumlar): Normalde borcun vadesi gelmeden haciz istenemez. Ancak kanun, borçlunun mal kaçırması riskine karşı bazı istisnalar tanımıştır. Bu durumlar şunlardır:
- Borçlunun Türkiye’de belirli bir yerleşim yerinin (ikametgahının) bulunmaması.
- Borçlunun, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması.
- Borçlunun, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması.
Bu özel durumların varlığı, alacaklı tarafından yaklaşık olarak ispatlanmalıdır. Konuyla ilgili yasal düzenlemeleri Mevzuat Bilgi Sistemi üzerinden inceleyebilirsiniz.
İhtiyati Haciz Başvuru Süreci Adım Adım
İhtiyati haciz süreci, hızlı ve teknik detaylar içeren bir süreçtir. Hatalı bir başvuru, talebin reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir.
- Görevli ve Yetkili Mahkemeye Başvuru: İhtiyati haciz talebi, bir dava dilekçesi ile görevli ve yetkili mahkemeye yapılır. Yetkili mahkeme, genellikle borçlunun yerleşim yerindeki veya alacak davasının açılabileceği yerdeki Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesidir.
- Gerekçeli Dilekçe Hazırlanması: Dilekçede alacaklı ve borçlunun bilgileri, borcun sebebi, miktarı ve ihtiyati haciz talep etme nedenleri açıkça belirtilmelidir. Özellikle vadesi gelmemiş borçlar için borçlunun kötü niyetli hazırlıkları delilleriyle sunulmalıdır.
- Teminat Yatırılması: Mahkeme, ihtiyati haciz talebini kabul ederken genellikle alacaklıdan bir teminatyatırmasını ister. Bu teminat, haksız bir ihtiyati haciz kararı nedeniyle borçlunun uğrayabileceği potansiyel zararları karşılamak içindir. Genellikle alacak tutarının %15’i civarında bir teminat istenir.
- Mahkeme Kararının Verilmesi: Mahkeme, dosya üzerinden (duruşma yapmadan) inceleme yaparak talebi karara bağlar. Şartlar uygun görülürse, ihtiyati haciz kararı verilir. Bu mahkeme kararı hızla alınır.
İhtiyati Haciz Kararı Sonrası Ne Olur?
Mahkeme kararı alındıktan sonra süreç bitmez, aksine kritik bir aşama başlar.
- 10 Gün İçinde Kararın Uygulanması: Alacaklı, kararın verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde ilgili icra dairesine başvurarak kararın uygulanmasını, yani borçlunun mallarına fiilen haciz konulmasını talep etmelidir. Bu süre kaçırılırsa, ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.
- 7 Gün İçinde Takip veya Dava Açma: İhtiyati haciz uygulandıktan sonra alacaklı, 7 gün içinde ya borçlu hakkında icra takibi başlatmalı ya da bir alacak davası açmalıdır. Aksi halde, uygulanan geçici haciz yine hükümsüz kalır. Bu süreçte borçlunun icra takibine itiraz etme hakkı da bulunmaktadır.
- Borçlunun İtiraz Hakkı: Borçlu, ihtiyati haciz kararına 7 gün içinde itiraz edebilir. İtiraz, kararı veren mahkemeye yapılır. Borçlu, borcun bulunmadığını veya teminat göstererek haczin kaldırılmasını talep edebilir. Mahkeme kararlarına itiraz yolları hakkında genel bilgi için ilgili yazımıza bakabilirsiniz.
Neden Bir İcra ve İflas Hukuku Avukatı ile Çalışmalısınız?
İhtiyati haciz süreci, kısa ve hak düşürücü süreler içeren teknik bir alandır. Bir icra ve iflas hukuku avukatı ile çalışmak, hak kayıplarını önlemek için hayati önem taşır.
- Doğru Strateji: Avukatınız, durumunuza en uygun hukuki yolu belirler.
- Sürelerin Takibi: 10 günlük ve 7 günlük kritik sürelerin kaçırılmasını önler.
- Etkili Dilekçe: Mahkemeyi ikna edecek güçlü bir dilekçe ve delil sunumu yapar.
- Sürecin Yönetimi: Haciz ve sonraki icra veya dava sürecini sizin adınıza profesyonelce yönetir.
Sonuç olarak, ihtiyati haciz, alacaklarınızı proaktif bir şekilde koruma altına alan güçlü bir hukuki araçtır. Ancak bu aracın doğru ve zamanında kullanılması, başarının anahtarıdır. Hukuki süreçler ve güncel gelişmeler hakkında daha fazla bilgi edinmek için blog sayfamızı takip edebilirsiniz.
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
- E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
- Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
- Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.