Borçlu İcra Takibine İtiraz Etti: Şimdi Ne Olacak? (İtirazın İptali Davası)
Alacağınızı tahsil etmek için başlattığınız ilamsız icra takibi, borçlunun itirazıyla durdu mu? Bu durum, alacaklılar için sıkça karşılaşılan bir engeldir. Ancak endişelenmeyin, hukuk sistemimiz bu duruma karşı etkili bir çözüm sunar. Borçlunun haksız itirazını aşarak takibe devam etmenin yolu itirazın iptali davası açmaktan geçer. Bu dava, alacağınızı kanıtlama ve tahsilat sürecini yeniden başlatma imkanı tanır.
Borçlunun itirazı, takibi yalnızca geçici olarak durdurur. Haklı bir alacağınız varsa, doğru adımları atarak süreci lehinize çevirebilirsiniz. Bu yazımızda, itirazın iptali davasının ne olduğunu, dava açma süresini ve haksız itiraz eden borçludan talep edebileceğiniz icra inkar tazminatı hakkını detaylarıyla ele alacağız. Bu süreçte bir icra hukuku avukatı ile çalışmak hak kayıplarını önleyecektir.
İtirazın İptali Davası Nedir ve Hangi Durumlarda Açılır?
İtirazın iptali davası, alacaklının başlattığı ilamsız icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın haksız olduğunu ispatlamak amacıyla açtığı bir alacak davası türüdür. Bu davanın temel amacı, borçlunun itirazını mahkeme kararıyla hükümsüz kılmak ve duran icra takibini devam ettirmektir. Kısacası, mahkemeden alacağınızın varlığını tespit etmesini istersiniz.
Bu davanın açılabilmesi için belirli şartların oluşması gerekir. Bu şartları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Geçerli bir ilamsız icra takibi başlatılmış olmalıdır.
 - Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresi içinde takibe itiraz etmiş olmalıdır.
 - Borçlunun yaptığı itiraz ile icra takibi durmuş olmalıdır.
 
Borçlu, borcun tamamına, bir kısmına, faize veya icra dairesinin yetkisine itiraz edebilir. Borçlunun yaptığı yetki itirazı gibi usuli itirazlar veya borcun esasına ilişkin itirazlar, takibi durdurur. İşte bu noktada borca itirazın iptali için dava açma hakkınız doğar. Borçlunun itiraz süreçleri hakkında daha fazla bilgi için İcra Takibine İtiraz Rehberi başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
İtirazın İptali Davası Açma Süresi: 1 Yıllık Hak Düşürücü Süreye Dikkat!
İtirazın iptali davası açmak için kanunla belirlenmiş net bir süre vardır. Bu süre, alacaklı için en kritik noktalardan biridir. Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir (1) yıl içinde bu davayı açmak zorundadır. Bu süre, hak düşürücü bir süredir.
Hak düşürücü süre ne anlama gelir? Bu, sürenin kaçırılması halinde dava açma hakkının tamamen ortadan kalkması demektir. Zamanaşımı gibi değildir; hakim bu süreyi kendiliğinden dikkate alır. Dolayısıyla, 1 yıllık süreyi kaçırırsanız, aynı alacak için bir daha itirazın iptali davası açamazsınız. Bu nedenle itirazın iptali davası süresi konusunda çok dikkatli olunmalıdır.
Süreyi kaçırmamak ve hak kaybı yaşamamak için itiraz tebliğ edilir edilmez hukuki süreci başlatmak önemlidir. Bu süreçte profesyonel destek almak, zamanında ve doğru adımlar atmanızı sağlar.
%20 İcra İnkar Tazminatı: Haksız İtirazın Bedeli
Kanun, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz eden borçluya karşı alacaklıyı koruyan önemli bir mekanizma öngörmüştür: İcra inkar tazminatı. Dava sonucunda borçlunun itirazının haksız olduğuna karar verilirse, alacaklının talebi üzerine borçlu, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere bir tazminat ödemeye mahkum edilir.
Bu tazminatın temel amacı, borçluları takibi sürüncemede bırakacak haksız itirazlardan caydırmaktır. Ancak bu tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartlar vardır:
- Alacaklı, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiş olmalıdır. Mahkeme kendiliğinden bu tazminata hükmetmez.
 - Dava sonucunda borçlunun itirazının haksız olduğuna karar verilmelidir.
 - Alacak, likit yani belirli veya kolayca belirlenebilir olmalıdır. (Örneğin, fatura veya sözleşmeye dayalı bir alacak).
 
İcra inkar tazminatı, alacaklının uğradığı zararı bir nebze de olsa telafi eder ve haksız itirazın borçluya bir maliyeti olmasını sağlar. Bu, alacaklılar için güçlü bir hukuki silahtır.
Dava Süreci ve Sonuçları: Mahkeme Kararı ve Takibin Devamı
İtirazın iptali davası, görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde açılır. Dava, genel hükümlere göre yürütülür. Taraflar dilekçelerini sunar, delillerini (fatura, sözleşme, tanık, bilirkişi raporu vb.) mahkemeye bildirir ve duruşmalar yapılır. Bu davanın yasal dayanağı, İcra ve İflas Kanunu‘nun 67. maddesidir.
Yargılama sonunda mahkeme iki tür karar verebilir:
- Davanın Kabulü: Mahkeme, alacaklının haklı olduğuna ve borçlunun itirazının haksız olduğuna karar verirse dava kabul edilir. Bu kararla birlikte, borçlunun itirazı iptal edilir ve durmuş olan icra takibi kaldığı yerden devam eder. Borçlu ayrıca yargılama giderleri, vekalet ücreti ve talep edilmişse icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilir.
 - Davanın Reddi: Mahkeme, borçlunun itirazında haklı olduğuna kanaat getirirse davayı reddeder. Bu durumda icra takibi iptal edilmiş sayılır. Alacaklı, yargılama giderlerini ödemek zorunda kalabilir.
 
Davanın kazanılması, alacak tahsilatı için en önemli adımlardan biridir. Etkili bir takip süreci için doğru stratejiler belirlemek önemlidir. Bu konuda Etkili İcra Takibi Stratejileri yazımız size yol gösterebilir. Bazen borçlu olduğunu düşünen kişi, borçlu olmadığını ispatlamak için menfi tespit davası açabilir; bu dava, itirazın iptali davasının bir nevi karşıtıdır.
İtirazın İptali Davasında İcra Hukuku Avukatının Rolü
İtirazın iptali davası, teknik detaylar ve usul kuralları içeren karmaşık bir süreçtir. Özellikle icra takibine itirazın kaldırılması ve alacağın ispatı gibi konular, hukuki uzmanlık gerektirir. Sürecin başından sonuna kadar bir icra hukuku avukatı ile çalışmak, hak kayıplarını önlemek adına büyük önem taşır.
Bir avukatın bu süreçteki rolü şunları kapsar:
- Dava dilekçesinin eksiksiz ve usule uygun hazırlanması.
 - 1 yıllık hak düşürücü sürenin titizlikle takip edilmesi.
 - İcra inkar tazminatı gibi tüm yasal hakların talep edilmesi.
 - Alacağı ispatlayacak delillerin doğru ve etkili bir şekilde sunulması.
 - Duruşmalarda etkili bir hukuki temsil sağlanması.
 
Hatalı veya eksik bir işlem, davanın reddedilmesine ve alacağınızın tahsil edilememesine yol açabilir. Bu nedenle, icra hukuku alanında deneyimli bir avukattan hukuki destek almanız, sürecin hızlı ve lehinize sonuçlanması için en doğru yaklaşım olacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
İcra takibine itiraz edildiğinde süreç nasıl devam eder?
Borçlunun itirazıyla icra takibi durur. Alacaklı, takibin devamı için itirazın iptali davası açmalı veya itirazın kaldırılması yoluna başvurmalıdır.
İtirazın İptali Davası nedir ve ne zaman açılmalıdır?
Alacaklının, borçlunun icra takibine haksız itirazını geçersiz kılmak ve takibi devam ettirmek amacıyla açtığı bir davadır. İtirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir.
İtirazın İptali Davası kazanılırsa borçluya ne olur?
İcra takibi kaldığı yerden devam eder. Borçlu, haksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum edilebilir.
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
 - E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
 - Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
 - Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.
 


