Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, elektronik delil toplama ve bu delillerin hukuki süreçlerde kullanılması büyük önem kazanmıştır. Akıllı telefon verilerinden sosyal medya yazışmalarına, bilgisayar loglarından güvenlik kamerası kayıtlarına kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkan dijital deliller, hem hukuk hem de ceza yargılamalarının seyrini değiştirebilecek güce sahiptir. Peki, bu dijital kanıtlar mahkemede nasıl kullanılır ve geçerlilikleri hangi kriterlere bağlıdır? Bu yazımızda, dijital delillerin hukuka uygunluğundan siber suçlarda delilelde etme süreçlerine kadar tüm detayları ele alacağız.
Ayrıca bu yazıda ele aldığımız konuları okumak yerine dinlemek isterseniz aynı konuları tartıştığımız podcast bölümümüzü aşağıdan kolayca dinleyebilirsiniz:

Dijital çağın bir gereği olarak, hukuki uyuşmazlıklarda ve cezai soruşturmalarda elektronik ortamda üretilen, saklanan veya iletilen veriler önemli bir kanıt kaynağı haline gelmiştir. Bu delillerin doğru bir şekilde toplanması, muhafaza edilmesi ve mahkemeye sunulması, adaletin tecellisi açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Dijital Delil Nedir ve Türleri Nelerdir?
Dijital delil, elektronik bir cihazda bulunan veya bu cihaz aracılığıyla iletilen, bir suçun veya hukuki bir ihtilafın aydınlatılmasına yardımcı olabilecek her türlü bilgidir. Bu delillerin kapsamı oldukça geniştir.
Başlıca Dijital Delil Türleri:
- Akıllı Telefon Verileri: Arama kayıtları, SMS/MMS mesajları, WhatsApp gibi anlık mesajlaşma uygulaması verileri, fotoğraflar, videolar, konum bilgileri.
- E-postalar: Gönderilmiş ve alınmış e-postalar, ekleri, gönderici ve alıcı bilgileri, zaman damgaları.
- Sosyal Medya Yazışmaları ve Paylaşımları: Facebook, Twitter, Instagram gibi platformlardaki mesajlar, paylaşımlar, yorumlar, profil bilgileri.
- Bilgisayar Log Kayıtları: İşletim sistemi logları, uygulama logları, web sunucusu logları, ağ trafik kayıtları (log kayıtları delil niteliği taşıyabilir).
- Güvenlik Kamerası Kayıtları (CCTV): İşyerleri, konutlar veya kamu alanlarındaki kamera görüntüleri.
- GPS Verileri: Araç takip sistemleri veya mobil cihazlardan elde edilen konum bilgileri.
- Banka Kayıtları ve Elektronik Finansal İşlemler: İnternet bankacılığı dökümleri, kredi kartı eksteleri, online alışveriş kayıtları.
- Bulut Bilişim Verileri: Google Drive, Dropbox gibi bulut depolama servislerinde saklanan dosyalar.
Bu delillerin doğru bir şekilde ele alınması, adli bilişim incelemesi süreçlerinin titizlikle yürütülmesini gerektirir.
Dijital Delillerin Toplanması: Usulüne Uygunluk Esastır
Dijital delillerin mahkemede geçerli sayılabilmesi için toplanma sürecinin hukuka uygun olması şarttır. Aksi takdirde, elde edilen deliller “hukuka aykırı delil” kabul edilebilir ve yargılamada kullanılamaz.
Hukuka Uygun Delil Toplama Yöntemleri
- Arama ve El Koyma Kararı: Genellikle dijital materyallere el konulması için mahkeme kararı veya savcılık talimatı gereklidir. Bu karar, aramanın yapılacağı yeri, zamanı ve el konulacak dijital materyalleri açıkça belirtmelidir.
- Rıza ile Teslim: Şüpheli veya üçüncü bir kişi, dijital materyalleri kendi rızasıyla teslim edebilir. Ancak bu rızanın özgür iradeye dayandığı ve herhangi bir baskı altında verilmediği kanıtlanmalıdır.
- İmaj Alma (Forensic Imaging): Dijital delillerin orijinaline zarar vermeden birebir kopyasının alınması işlemidir. Bu kopya üzerinden inceleme yapılır. İmaj alma işlemi, delilin bütünlüğünü korumak için kritik öneme sahiptir.
- Hash Değeri Oluşturma: Delilin orijinal olduğunun ve değiştirilmediğinin ispatı için matematiksel bir algoritma ile oluşturulan benzersiz bir koddur. İmaj alma işlemi sırasında ve sonrasında hash değerleri karşılaştırılarak delilin bütünlüğü teyit edilir.
Unutulmamalıdır ki, Ceza Hukuku ve Savunma süreçlerinde delillerin hukuka uygunluğu, savunmanın en temel dayanaklarından biridir.
Delil Zincirinin Korunması (Chain of Custody)
Delil zinciri (chain of custody), bir dijital delilin toplandığı andan mahkemeye sunulduğu ana kadar kimler tarafından, ne zaman, nerede ve ne şekilde muamele gördüğünü gösteren kesintisiz bir kayıttır.
- Delilin kim tarafından toplandığı.
- Toplanma tarihi ve saati.
- Delilin nerede ve nasıl muhafaza edildiği.
- Delil üzerinde kimlerin hangi işlemleri yaptığı.
- Delilin kime teslim edildiği gibi bilgiler bu zincirde yer alır.
Delil zincirinin kırılması, delilin güvenilirliği ve bütünlüğü hakkında şüpheler doğurabilir ve mahkemede kabul edilebilirliğini olumsuz etkileyebilir.
Dijital Delillerin Saklanması ve Güvenliği
Toplanan dijital delillerin orijinalliğini ve bütünlüğünü koruyacak şekilde güvenli bir ortamda saklanması gerekir.
- Fiziksel Güvenlik: Delillerin saklandığı ortamın yetkisiz erişime, hırsızlığa, yangına veya diğer doğal afetlere karşı korunması.
- Mantıksal Güvenlik: Dijital verilere yetkisiz erişimi engellemek için şifreleme, erişim kontrolü gibi önlemlerin alınması.
- Orijinal Delile Dokunmama: İncelemeler her zaman alınan adli kopya (imaj) üzerinden yapılmalı, orijinal delile müdahale edilmemelidir.
Bu süreçler, özellikle siber suçlarda delil elde etme ve muhafaza etme aşamalarında büyük bir titizlik gerektirir. Güncel hukuki gelişmeler ve Yargıtay kararları bu konuda yol gösterici olmaktadır.
Dijital Delillerin Mahkemeye Sunulması ve Değerlendirilmesi
Dijital delillerin mahkemeye sunulması aşamasında, delilin elde ediliş yöntemi, bütünlüğü ve güvenilirliği detaylı bir şekilde açıklanmalıdır.
Mahkemenin Değerlendirme Kriterleri
- Hukuka Uygunluk: Delilin yasalara uygun bir şekilde elde edilip edilmediği. Hukuka aykırı elde edilen deliller genellikle reddedilir. Örneğin, WhatsApp konuşmaları delil sayılır mı? sorusu sıkça gündeme gelse de, bu konuşmaların nasıl elde edildiği büyük önem taşır.
- Delilin Bütünlüğü: Delilin toplandığı andan itibaren değiştirilmediğinin veya bozulmadığının kanıtlanması (Hash değerleri bu noktada önemlidir).
- Güvenilirlik ve Doğruluk: Delilin kaynağının belli olması, manipülasyona uğramadığının gösterilmesi.
- İlgililik: Sunulan dijital delilin, davayla doğrudan ilgili olması ve uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlaması.
- Uzman Raporu: Karmaşık dijital deliller (örneğin, adli bilişim incelemesi gerektiren log kayıtları) genellikle bir uzman bilirkişi raporuyla birlikte sunulur. Bu rapor, delilin ne anlama geldiğini ve nasıl elde edildiğini teknik detaylarıyla açıklar.
E-delil Yargıtay kararları, dijital delillerin hangi koşullarda kabul edilebilir olduğuna dair önemli içtihatlar sunmaktadır. Örneğin, Yargıtay birçok kararında, hukuka aykırı olarak elde edilen elektronik delillerin hükme esas alınamayacağını vurgulamıştır.
Hukuk Davalarında Dijital Deliller
Hukuk davalarında da dijital deliller giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Özellikle Aile Hukuku ve Boşanma Davaları kapsamında sosyal medya yazışmaları, e-postalar sıkça delil olarak sunulmaktadır. Benzer şekilde, İş Hukuku ve Çalışma Hakları alanında işverenin veya işçinin e-postaları, bilgisayar kullanım kayıtları delil niteliği taşıyabilir.
Önemli Noktalar:
- Dijital delillerin toplanması özel uzmanlık gerektirir.
- Hukuka uygunluk, delilin geçerliliği için temel şarttır.
- Delil zincirinin kesintisiz olması, güvenilirliği artırır.
- Mahkemeler, dijital delilleri değerlendirirken titiz davranır.
Hukuka Aykırı Dijital Delil Tartışmaları
Dijital delillerin elde edilme biçimi, en çok tartışılan konulardan biridir. Özel hayatın gizliliği, kişisel verilerin korunması gibi temel haklar göz önünde bulundurulmalıdır.
- İzinsiz Erişim: Başkasına ait bir bilgisayara, telefona veya hesaba izinsiz girilerek elde edilen veriler hukuka aykırıdır.
- Gizli Kayıt: Kişilerin rızası olmadan yapılan ses veya görüntü kayıtları, özel durumlar haricinde hukuka aykırı kabul edilebilir.
- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK): Dijital delillerin toplanması ve işlenmesi sırasında KVKK hükümlerine uyulması zorunludur. Konuyla ilgili Güncel Hukuki Gelişmeler sayfamızı takip edebilirsiniz.
Eğer bir hukuki süreçte dijital delillerle karşı karşıya kalırsanız veya bu tür delilleri kullanmanız gerekirse, bir hukuk profesyonelinden destek almanız büyük önem taşır. Özellikle log kayıtları delil olarak sunulacaksa veya karmaşık bir adli bilişim incelemesi gerekiyorsa, alanında uzman bir avukat ve adli bilişim uzmanıyla çalışmak, hak kaybı yaşamanızı önleyecektir. İcra ve İflas Hukuku gibi alanlarda dahi alacakların ispatında elektronik yazışmalar delil olabilmektedir.
Sonuç olarak, dijital deliller modern yargılamanın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ancak bu delillerin hukuka uygun, doğru ve güvenilir bir şekilde toplanıp sunulması, adaletin doğru bir şekilde tecelli etmesi için hayati önemdedir. Elektronik delil toplama süreçlerindeki titizlik, davanın sonucunu doğrudan etkileyebilir.
- Ceza Hukuku ve Savunma
- WhatsApp konuşmaları delil sayılır mı? (Mevcut yazınıza atıf olarak düşünülebilir, ancak doğrudan link yerine dolaylı olarak bahsettim. İsterseniz direkt link de ekleyebilirim.)
- Aile Hukuku ve Boşanma Davaları
- İş Hukuku ve Çalışma Hakları
- Güncel Hukuki Gelişmeler
- İcra ve İflas Hukuku
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
- E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
- Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
- Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.