İçeriğe geç

Usulsüz İcra İhalesi Nasıl İptal Edilir? İcra İhalesinin Feshi Davası

icra ihalesinin feshi davası

İcra ihalesinin feshi davası, borçlunun mallarının icra yoluyla satışı sırasında yapılan usulsüzlükler nedeniyle bu satışın iptali için açılan önemli bir hukuki yoldur. İcra ve İflas Kanunu (İİK) çerçevesinde düzenlenen bu dava, alacaklıların, borçluların ve hatta ihaleye katılan diğer kişilerin haklarını korumayı amaçlar. Peki, bir icra satışı hangi durumlarda geçersiz sayılır ve iptal edilebilir? Bu yazımızda, icra ihalesinin feshi davasını ele alacağız.

İcra İhalesinin Feshi Nedir?

İcra ihalesinin feshi, en basit tanımıyla, icra müdürlüğü tarafından yapılan bir mal satışının (ihalenin) kanunda belirtilen usulsüzlükler nedeniyle geçersiz kılınmasıdır. Bu durum, satışın hukuki sonuç doğurmasını engeller. İcra dairesi aracılığıyla yapılan satışlar, sıkı şekil şartlarına tabidir. Bu şartlara uyulmaması, ihalenin taraflar için hak kaybına yol açmasına neden olabilir. İşte bu noktada icra ihalesinin feshi davası devreye girer.

Bu dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 134. maddesinde düzenlenmiştir. Amacı, yapılan hatalı veya usulsüz işlemler nedeniyle geçersiz hale gelen ihaleyi iptal etmektir. Böylece, hukuka aykırı bir satışın sonuç doğurması önlenmiş olur.

İcra İhalesinin Feshi Nedenleri Nelerdir?

Bir icra ihalesinin feshi için mahkemeye başvurulabilmesi, belirli yasal sebeplere dayanmalıdır. İİK Madde 134, bu sebepleri genel hatlarıyla belirtir. İşte en sık karşılaşılan fesih nedenleri:

Satışa Hazırlık Aşamasındaki Usulsüzlükler

İhale süreci, satışın fiilen yapılmasından çok önce başlar. Bu hazırlık aşamasındaki hatalar, ihalenin feshine yol açabilir:

  • Kıymet Takdirinin Usulsüzlüğü: Satılacak malın değerinin (muhammen bedel) uzman bilirkişilerce doğru bir şekilde belirlenmemesi veya bu raporun ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmemesi önemli bir fesih sebebidir.
  • Satış İlanının Usulsüzlüğü:
    • İlanın kanunda belirtilen sürelerde yapılmaması.
    • İlanın yapılması zorunlu olan yerlerde (örneğin, Basın İlan Kurumu portalı, gazete, icra dairesi) yapılmaması.
    • İlan içeriğinde bulunması gereken zorunlu bilgilerin (malın niteliği, değeri, ihale yeri, saati vb.) eksik veya yanlış olması.
    • Satış ilanının ilgililere (borçlu, alacaklı, tapu sicilindeki ilgililer) usulüne uygun tebliğ edilmemesi. Bu durum, en yaygın fesih nedenlerinden biridir.
  • Diğer Hazırlık Hataları: Satış kararının alınmasındaki usulsüzlükler gibi diğer hazırlık işlemleri de fesih nedeni olabilir.

İhalenin Yapılması Sırasındaki Usulsüzlükler

Satışın yapıldığı an ve ortam da hukuka uygun olmalıdır. Bu aşamadaki usulsüzlükler şunlar olabilir:

  • İhaleye Fesat Karıştırılması: Bu durum, ihalenin serbest rekabet ortamında gerçekleşmesini engelleyen her türlü eylemi kapsar. Örnekler:
    • Katılımcıların tehdit edilmesi veya ihaleye girmelerinin engellenmesi.
    • Katılımcıların kendi aralarında anlaşarak fiyatı suni olarak düşük tutması.
    • İhale sürecini yöneten görevlilerin taraflı davranması. Fesat iddiası ciddi bir iddiadır ve kanıtlanması gerekir.
  • Yer, Zaman ve Usul Hataları:
    • İhalenin ilanda belirtilen yerden veya zamandan farklı bir yerde/zamanda yapılması.
    • Artırma kurallarına uyulmaması.
    • Tellalın (ihale memurunun) görevini usulsüz yapması.

Alıcının Malın Esaslı Niteliklerinde Hataya Düşürülmesi

Bu özel durum, ihaleyi kazanan alıcının, satın aldığı malın temel özellikleri hakkında yanıltılmış olması halinde gündeme gelir. Örneğin, satılan evin metrekaresinin veya arsanın imar durumunun yanlış beyan edilmesi gibi.

Satış Bedelinin Çok Düşük Olması (Sırf Düşük Bedel Tek Başına Yeterli Değildir)

İİK’ya göre, ihalenin feshi nedenlerinden biri de satış bedelinin muhammen bedelin %50’si ile rüçhanlı alacaklar ve satış masrafları toplamından hangisi yüksekse, o tutarı da karşılamamasıdır. Ancak Yargıtay kararlarına göre, sırf bu koşulun ihlali tek başına fesih için yeterli olmayıp, genellikle başka bir usulsüzlükle birlikte ileri sürülmesi gerekir. Yine de, satışın çok düşük bir bedelle yapılması, başka usulsüzlüklerin varlığına işaret edebilir.

İcra İhalesinin Feshi Davasını Kimler Açabilir?

Herkes ihalenin feshini isteyemez. İİK Madde 134/2’ye göre bu davayı açma hakkına sahip olanlar şunlardır:

  1. Satış isteyen alacaklı: Alacağını tahsil etmek için satışı talep eden taraf.
  2. Borçlu: Malı satılan kişi.
  3. Tapu sicilindeki ilgililer: Taşınmaz satışlarında, tapu kaydında hak sahibi görünen kişiler (ipotek alacaklısı, intifa hakkı sahibi vb.).
  4. Pey sürenler: İhaleye katılıp teklif veren ancak ihaleyi kazanamayan kişiler.

Bu kişilerin davayı açabilmesi için hukuki bir menfaatlerinin bulunması, yani ihalenin feshinden etkilenecek bir hakka sahip olmaları gerekir.

Dava Açma Süresi ve Yetkili Mahkeme

İhalenin feshi davası için çok kısa bir süre öngörülmüştür. Bu süreye dikkat etmek hayati önem taşır:

  • Süre: İlgilinin usulsüzlüğü öğrendiği tarihten itibaren 7 gündür. Ancak bu süre, her halükarda ihale tarihinden itibaren 1 yılı geçemez.
  • Öğrenme: Sürenin başlangıcı için “öğrenme” esas alınır. Bu nedenle, ihale sürecini yakından takip etmek önemlidir.
  • Yetkili Mahkeme: Dava, ihaleyi yapan icra dairesinin bağlı olduğu yerdeki İcra Hukuk Mahkemesi‘nde açılmalıdır.

Bu 7 günlük süre hak düşürücü niteliktedir. Yani, süresi içinde açılmayan dava, esasa girilmeden reddedilir. Bu nedenle, bir usulsüzlük fark edildiğinde derhal hukuki yardım almak kritiktir. Konuyla ilgili İcra ve İflas Hukuku alanında uzman bir avukattan destek alabilirsiniz.

İcra İhalesinin Feshi Davasının Sonuçları

Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda davayı kabul veya reddedebilir:

  • Davanın Kabulü:
    • Mahkeme, ileri sürülen fesih nedenlerini haklı bulursa, ihalenin feshine karar verir.
    • Bu karar ile satış hukuken geçersiz hale gelir.
    • Satılan mal, borçlunun malvarlığına geri döner (ancak borç devam ettiği için tekrar satışa çıkarılabilir).
    • İhaleyi kazanan alıcıya ödediği para iade edilir.
  • Davanın Reddi:
    • Mahkeme, fesih nedenlerinin bulunmadığına veya davanın süresinde açılmadığına karar verirse, davayı reddeder.
    • Bu durumda ihale kesinleşir ve satış geçerli hale gelir.
    • Önemli bir nokta: Mahkeme, davayı esastan reddederse, davacıyı (fesih talebinde bulunanı) ihale bedelinin %10’una kadar para cezasına mahkum edebilir. Bu, haksız fesih taleplerini caydırmak amacıyla getirilmiş bir hükümdür.

İcra İhalelerinde Hak Kaybı Yaşamamak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

İcra takibi ve ihale süreçleri karmaşık olabilir. Hak kaybı yaşamamak için şu adımları izleyebilirsiniz:

  1. Takipte Kalın: Borçluysanız veya alacaklıysanız, icra dosyasını düzenli olarak takip edin.
  2. Tebligatları Kontrol Edin: Size yapılan tüm tebligatları dikkatlice inceleyin (kıymet takdiri, satış ilanı vb.). Tebligat usulsüzlükleri önemli bir fesih nedenidir. İcra takibine itiraz rehberi yazımızda tebligatın önemine değinmiştik.
  3. İlanları İnceleyin: Satış ilanlarını dikkatle okuyun, tüm bilgilerin doğru ve eksiksiz olduğundan emin olun.
  4. İhaleye Katılın (Mümkünse): İhalenin yapılışını bizzat gözlemlemek, olası usulsüzlükleri fark etmenizi sağlayabilir.
  5. Hızlı Davranın: Bir usulsüzlük şüphesi varsa, 7 günlük kısa dava açma süresini kaçırmamak için derhal harekete geçin.
  6. Profesyonel Destek Alın: İcra ve İflas Hukuku karmaşık bir alandır. Şüpheye düştüğünüzde veya haklarınızı korumak istediğinizde mutlaka bir avukata danışın.

Unutmayın: İcra ve İflas Kanunu, hem alacaklının alacağına kavuşmasını hem de borçlunun ve diğer ilgililerin haklarının korunmasını amaçlar. İhalenin feshi davası da bu dengeyi sağlayan önemli araçlardan biridir. İlgili kanun maddelerine Türkiye Cumhuriyeti Mevzuat Bilgi Sistemi üzerinden ulaşabilirsiniz: İcra ve İflas Kanunu.

Sonuç

İcra ihalesinin feshi davası, icra yoluyla yapılan satışlardaki usulsüzlüklere karşı başvurulabilecek etkili bir hukuki yoldur. Satışa hazırlık aşamasından ihalenin yapılışına kadar birçok noktada ortaya çıkabilecek hatalar, ihalenin iptaline neden olabilir. Ancak bu davayı açmak için kısa sürelere ve belirli şartlara uymak zorunludur. Hak kaybı yaşamamak adına süreci dikkatle takip etmek ve gerektiğinde uzman hukuki yardımına başvurmak en doğru yaklaşım olacaktır.

Daha fazla hukuki bilgi ve güncel gelişmeler için blog sayfamızı takip edebilirsiniz.



Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.

  • Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
  • E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
  • Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
  • Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.

Av. Emrullah Velat ÇAKIR
Av. Arb.Emrullah Velat ÇAKIR
Çakır hukuk bürosu

İLETİŞİME GEÇİN

BİR RANDEVU AYARLAYIN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!