İçeriğe geç

İdarenin Eylemlerinden Doğan Zarar İçin Tam Yargı Davası Açma

tam yargı davası nedir

Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin oluşturduğu “idare”, toplum yararına faaliyetlerde bulunurken bazen bireylere zarar verebilir. Peki, tam yargı davası nedir ve idarenin hukuka aykırı eylem veya işlemleri nedeniyle uğradığınız maddi ya da manevi zararları nasıl tazmin edebilirsiniz? Bu rehber, idareye karşı açılacak tazminat davaları olan tam yargı davalarının detaylarını ele almaktadır.

Bu yazıda ele aldığımız konuları tartıştığımız podcast bölümümüzü aşağıdan kolayca dinleyebilirsiniz:

ÇAKIR LEX HUKUK BÜROSU
ÇAKIR LEX HUKUK BÜROSU
İdarenin Eylemlerinden Doğan Zarar İçin Tam Yargı Davası Açma
Loading
/

Tam Yargı Davası Nedir ve Hangi Durumlarda Açılır?

Tam yargı davası, idarenin eylem ve işlemleri nedeniyle hakları doğrudan ihlal edilen kişilerin, bu ihlalden doğan zararlarının giderilmesi amacıyla idare mahkemelerinde açtıkları bir dava türüdür. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK), bu davaları idari dava türleri arasında sayar. Temel amaç, idarenin yol açtığı zararın parasal olarak tazmin edilmesidir.

Tam yargı davası açılabilecek durumlar oldukça çeşitlidir:

  • İdari Eylemlerden Kaynaklanan Zararlar:
    • Kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında meydana gelen kazalar (örn: belediye otobüsünün karıştığı kaza).
    • Sağlık hizmetlerindeki hatalar (tıbbi malpraktis). Detaylı bilgi için Hekim Hatası (Malpraktis) Durumunda Hasta Hakları yazımıza göz atabilirsiniz.
    • Kolluk kuvvetlerinin orantısız güç kullanımı sonucu oluşan zararlar.
    • Yol, köprü gibi yapıların bakım ve onarım eksikliğinden kaynaklanan hasarlar.
  • İdari İşlemlerden Kaynaklanan Zararlar:
    • Hukuka aykırı bir idari işlemin (örn: ruhsat iptali, atama kararı) uygulanması nedeniyle uğranılan maddi kayıplar.
    • Hukuka aykırı bir disiplin cezası nedeniyle kaybedilen maaş veya itibar.

Önemli Not: Tam yargı davası, bir idari işlemin iptali davasıyla birlikte veya iptal davası sonuçlandıktan sonra açılabilir. Ancak bazen, ortada iptali istenecek bir işlem olmaksızın, doğrudan idarenin eylemi nedeniyle de açılabilir.

İdarenin Mali Sorumluluğu ve Dayanakları

İdarenin tazminat ödeme yükümlülüğü, yani idarenin mali sorumluluğu, Anayasa’nın 125. maddesinde güvence altına alınmıştır. Bu maddeye göre “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” Bu sorumluluk iki temel ilkeye dayanır:

Hizmet Kusuru Sorumluluğu

En yaygın sorumluluk türüdür. İdarenin yürüttüğü kamu hizmetinin;

  • Kötü işlemesi: Hizmetin özensiz, hatalı veya eksik sunulması. (Örn: Yanlış tedavi uygulayan doktor).
  • Geç işlemesi: Hizmetin makul sürede sunulmaması nedeniyle zarara yol açması. (Örn: Geç müdahale edilen yangın).
  • Hiç işlememesi: İdarenin gerekli hizmeti sunmayarak zarara neden olması. (Örn: Gerekli trafik işaretlemesini yapmayan belediye).

Bu gibi durumlarda, idarenin hizmeti gereği gibi yerine getiremediği kabul edilir ve hizmet kusuru tazminat sorumluluğu doğar.

Kusursuz Sorumluluk Halleri

Bazı durumlarda, idarenin herhangi bir kusuru olmasa dahi meydana gelen zararlardan sorumlu tutulmasıdır. Bu durumlar genellikle istisnai olup, hakkaniyet ve adalet gereği kabul edilir:

  • Tehlike (Risk) İlkesi: İdarenin tehlikeli faaliyetleri (örn: patlayıcı madde depolama) veya tehlikeli araçlar kullanması sonucu kusuru olmasa bile oluşan zararlar.
  • Fedakarlığın Denkleştirilmesi (Kamu Külfetleri Karşısında Eşitlik): Toplum yararı için yapılan bir faaliyetin külfetinin sadece belirli kişi veya kişiler üzerinde kalması durumunda, bu kişilerin zararının toplum adına idare tarafından karşılanmasıdır. Kamulaştırmasız el atma davası bu ilkenin tipik bir örneğidir.
  • Sosyal Risk İlkesi: Terör olayları gibi, idarenin önleyemediği ancak toplumun katlanması gereken riskler sonucu oluşan zararların, toplumsal dayanışma gereği idarece tazmin edilmesi.

Tam Yargı Davası Açma Şartları ve Süreci

İdare mahkemesi tazminat davası açabilmek için belirli şartların sağlanması ve usule uygun hareket edilmesi gerekir.

Dava Açma Ehliyeti ve Menfaat İhlali

  • Davayı ancak idari eylem veya işlem nedeniyle doğrudan zarara uğrayan ve hakkı ihlal edilen kişiler açabilir.
  • Zararın mevcut, belirli veya belirlenebilir olması gerekir.
  • Zarar ile idarenin eylemi/işlemi arasında nedensellik (illiyet) bağı bulunmalıdır. Yani zararın, idarenin o eylemi veya işlemi yüzünden meydana geldiği ispatlanmalıdır.

İdari Başvuru Zorunluluğu (Gerektiği Durumlar)

İYUK Madde 13’e göre, idari eylemlerden doğan zararlar için tam yargı davası açmadan önce, zararı doğuran eylemi öğrendiğiniz tarihten itibaren 1 yıl içinde ve her halde eylemin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde ilgili idareye başvurarak hakkınızın yerine getirilmesini istemeniz zorunludur.

  • Başvuru: Zararı ve tazminat talebini içeren bir dilekçe ile ilgili idareye (örn: Bakanlık, Belediye, Valilik) yapılır.
  • İdarenin Cevabı: İdare 30 gün içinde cevap vermezse talep reddedilmiş sayılır (zımni ret). İdare açıkça talebi reddederse veya 30 gün içinde cevap vermezse, bu tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde tam yargı davası açmanız gerekir.
  • İşlemden Doğan Zararlar: Eğer zarar hukuka aykırı bir idari işlemden kaynaklanıyorsa, önce o işleme karşı iptal davası açma süresi içinde (genellikle 60 gün) idareye başvurulabilir veya doğrudan iptal ve tam yargı davası birlikte açılabilir ya da iptal davası sonuçlandıktan sonra tam yargı davası açılabilir.

Dava Açma Süresi

İdari dava açma süresi hak düşürücü niteliktedir, kaçırılması halinde dava hakkı kaybedilir.

  • İdari Eylemden Doğan Zararlar İçin: Yukarıda belirtildiği gibi, eylemin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde idareye başvurulmalı, idarenin red cevabı veya zımni ret üzerine 60 gün içinde dava açılmalıdır.
  • İdari İşlemden Doğan Zararlar İçin:
    • İşlemin iptali ile birlikte tam yargı davası açılıyorsa, işlemin tebliğ veya öğrenilmesinden itibaren 60 gün içinde dava açılır.
    • İptal davası açmadan önce idareye başvurulmuşsa, başvuru tarihinden itibaren idarenin cevabına veya zımni reddine göre işleyen 60 günlük dava açma süresi vardır.
    • İptal davası sonuçlandıktan sonra tam yargı davası açılacaksa, iptal kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.

Yetkili ve Görevli Mahkeme

  • Görevli Mahkeme: Kural olarak İdare Mahkemeleri‘dir. Ancak bazı özel durumlarda Danıştay ilk derece mahkemesi olarak görevli olabilir. Vergi uyuşmazlıklarından doğan tam yargı davalarında Vergi Mahkemeleri görevlidir.
  • Yetkili Mahkeme:
    • İdari işlemi yapan veya eylemi gerçekleştiren idarenin bulunduğu yer mahkemesi.
    • Zararın meydana geldiği yer mahkemesi.
    • Kamu görevlileriyle ilgili davalarda görevlinin görev yaptığı yer veya yeni görev yeri mahkemesi.

Tam Yargı Davasında İspat Yükü ve Yargılama Usulü

İdare hukuku davaları arasında yer alan tam yargı davalarında, kural olarak ispat yükü davacıya aittir. Davacı, idarenin hukuka aykırı eylem veya işlemi nedeniyle bir zarara uğradığını ve bu zarar ile idari faaliyet arasında nedensellik bağı bulunduğunu ispatlamakla yükümlüdür.

Ancak idare de kendi savunmasını yapmak ve davanın reddini gerektiren durumları (örn: zararın davacının kendi kusurundan kaynaklandığı, mücbir sebep olduğu) ispatlamak durumundadır. Yargılama süreci idari yargılama usulü kanunu hükümlerine göre yürütülür. Bu süreç genellikle şu aşamaları içerir:

  1. Dilekçeler Teatisi: Dava dilekçesine karşı idarenin savunma dilekçesi, davacının cevabı ve idarenin ikinci savunması.
  2. Yürütmenin Durdurulması Talebi: Eğer dava konusu işlem uygulanmaya devam ediyorsa ve uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğacaksa, bu talepte bulunulabilir. Detaylar için Yürütmenin Durdurulması Talebi Nasıl Yapılır? yazımızı inceleyebilirsiniz.
  3. Ara Kararlar ve Delil Toplama: Mahkeme eksik gördüğü bilgi ve belgeleri taraflardan veya ilgili kurumlardan isteyebilir.
  4. Bilirkişi İncelemesi: Özellikle zararın tespiti veya teknik konularda mahkeme bilirkişi görevlendirebilir.
  5. Duruşma: Tarafların talebi veya mahkemenin gerekli görmesi halinde duruşma yapılır.
  6. Karar: Mahkeme, toplanan deliller ve yapılan incelemeler sonucunda davayı kabul veya reddeder.

Tazminatın Kapsamı: Maddi ve Manevi Zarar

Tam yargı davası sonucunda mahkeme, davacının talebini haklı bulursa, idarenin tazminat ödemesine karar verir. Tazminatın kapsamı maddi manevi zarar idare tarafından karşılanacak şekilde belirlenir:

  • Maddi Tazminat: Kişinin malvarlığında idarenin eylemi veya işlemi nedeniyle meydana gelen fiili eksilmeyi (örn: tedavi masrafları, hasar gören eşyanın bedeli) ve yoksun kalınan karı (örn: haksız yere kapatılan işyeri nedeniyle elde edilemeyen gelir) kapsar.
  • Manevi Tazminat: İdarenin hukuka aykırı eylem veya işlemi nedeniyle kişinin yaşadığı acı, elem, keder, ızdırap, yaşama sevincinin azalması gibi manevi duygulardaki sarsıntının karşılığıdır. Manevi tazminatın miktarı, olayın özelliklerine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre hakim tarafından takdir edilir. Tazminat hukuku hakkında genel bilgi için Tazminat Hukuku ve Maddi Zararlar kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.

Tam Yargı Davası ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Tam yargı davası ne kadar sürer?

Davanın karmaşıklığına, mahkemenin iş yüküne, delillerin toplanma sürecine göre değişmekle birlikte, idari yargıda davalar genellikle 1-3 yıl arasında sürebilmektedir. Türkiye’deki dava süreleri hakkında genel bir fikir edinmek için “Dava Ne Kadar Sürer Türkiye?” yazımıza bakabilirsiniz.

Dava masrafları nelerdir?

Başvuru harcı, karar harcı, tebligat giderleri, bilirkişi ücreti ve vekalet ücreti gibi masraflar bulunur. Davayı kazanan taraf, yaptığı yargılama giderlerini genellikle karşı taraftan alır.

Avukat tutmak zorunlu mu?

İdare mahkemelerinde avukatla temsil zorunluluğu yoktur. Ancak idari yargılama usulü teknik detaylar içerdiğinden ve hak kaybı yaşamamak adına bir avukattan hukuki destek almak önemlidir. Avukatla ilk görüşmeye nasıl hazırlanacağınızı öğrenmek için “Avukatla İlk Görüşme Hazırlığı Nasıl Yapılır?” rehberimiz faydalı olacaktır.

Mahkeme kararına itiraz edilebilir mi?

Evet, idare mahkemesi kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren belli süreler içinde Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf veya Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabilir.

Sonuç

İdarenin eylem ve işlemlerinden kaynaklanan zararlar karşısında bireylerin haklarını koruyan en önemli mekanizmalardan biri tam yargı davasıdır. İdarenin mali sorumluluğu ilkesi gereği, hukuka aykırı veya kusursuz sorumluluk hallerinde dahi idare, sebep olduğu zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

Ancak idari dava açma süresi gibi usuli kurallara dikkat etmek ve davanın takibini doğru bir şekilde yapmak büyük önem taşır. Sürecin karmaşıklığı ve hak kayıplarının önlenmesi adına, idare hukuku davaları konusunda uzman bir avukattan destek almak genellikle en doğru yaklaşımdır.

Eğer siz de idarenin bir eylemi veya işlemi nedeniyle zarara uğradığınızı düşünüyorsanız, haklarınızı öğrenmek ve hukuki süreci başlatmak için profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. Daha fazla bilgi ve güncel hukuki gelişmeler için blog sayfamızı takip edebilirsiniz. İdare hukuku ve idari davalar hakkında daha fazla kaynağa İdare Hukuku ve İdari Davalar kategorimizden ulaşabilirsiniz.

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun tam metnine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi mevzuat sitesinden ulaşabilirsiniz.


Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.

  • Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
  • E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
  • Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
  • Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.

Av. Emrullah Velat ÇAKIR
Av. Arb.Emrullah Velat ÇAKIR
Çakır hukuk bürosu

“İdarenin Eylemlerinden Doğan Zarar İçin Tam Yargı Davası Açma” hakkında 1 yorum

  1. Geri bildirim: Depremde Bina Sorumluluğu: Müteahhit, Belediye, Yapı Denetim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!