Başkasına güvendiniz, yardımcı olmak istediniz ve bir borca kefil oldunuz. Ancak işler beklediğiniz gibi gitmedi ve şimdi “kefil oldum borcu ödemiyor” durumuyla karşı karşıyasınız. Bu durum, kefil olan kişi için ciddi bir mali yük ve endişe kaynağı olabilir. Peki, kefilin sorumluluğu ne kadar? Alacaklı size karşı kefile icra takibi başlatabilir mi? Ve en önemlisi, bu durumda ne yapabilirsiniz? Bu yazımızda, kefilin hukuki sorumluluğunu, haklarını ve karşılaşabileceği süreçleri ele alacağız.
Kefalet Sözleşmesi Nedir ve Türleri Nelerdir?
Kefalet sözleşmesi, en basit tanımıyla, bir kişinin (kefil), başka bir kişinin (asıl borçlu) borcunu alacaklıya karşı kişisel olarak güvence altına almayı taahhüt ettiği bir sözleşmedir. Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Kefaletin temel olarak iki türü bulunur ve aralarındaki fark, kefilin sorumluluğunun ne zaman başladığıyla ilgilidir:
- Adi Kefalet :
- Bu türde, alacaklı öncelikle asıl borçluya başvurmak zorundadır.
- Asıl borçludan borcun tahsil edilememesi veya tahsilinin çok zor olması durumunda alacaklı kefile yönelebilir.
- Kefilin, alacaklıya karşı “önce asıl borçluya git” deme hakkı (tartışma defi) vardır. Ancak bazı durumlarda bu hak kullanılamaz (örneğin borçlu iflas etmişse).
- Müteselsil Kefalet:
- Bu, kefil için daha ağır sorumluluk getiren türdür.
- Alacaklı, borcun vadesi geldiğinde doğrudan kefile başvurabilir; asıl borçluya gitme zorunluluğu yoktur.
- Bir kefaletin müteselsil sayılabilmesi için sözleşmede “müteselsil kefil” ifadesinin veya benzer anlama gelen bir ifadenin açıkça yazılı olması şarttır.
- Özellikle banka kredileri ve finansal sözleşmelerde sıkça bu tür kefalet istenir.
Unutmayın: Hangi tür kefalete imza attığınızı bilmek, haklarınızı ve sorumluluklarınızı anlamanız açısından kritik öneme sahiptir.
Kefilin Sorumluluğu Ne Kadar? Sınırları Nelerdir?
En merak edilen sorulardan biri şüphesiz “kefilin sorumluluğu ne kadar?” sorusudur. Kefilin sorumluluğu sınırsız değildir ve kanunla belirli çerçevelere oturtulmuştur.
- Şekil Şartları: Kefalet sözleşmesi yazılı yapılmalıdır. Kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihi sözleşmede kefilin kendi el yazısıyla belirtilmelidir. Müteselsil kefalet ise, bu durum da ayrıca belirtilmelidir. Bu şartların eksikliği sözleşmeyi geçersiz kılabilir.
- Eşin Rızası: Medeni Kanun uyarınca, belirli istisnalar dışında (örneğin ticari krediler), evli bir kişinin kefil olabilmesi için eşinin yazılı rızası gereklidir. Bu rıza, sözleşmeden önce veya en geç sözleşme anında alınmalıdır. Eş rızasının olmaması, kefaleti geçersiz kılabilir.
- Azami Miktar Sınırı: Kefil, sözleşmede kendi el yazısıyla belirttiği azami miktar kadar sorumludur. Alacaklı, bu miktardan fazlasını kefilden talep edemez.
- Faiz ve Masraflar: Kefil, genellikle asıl borcun faizlerinden ve takip masraflarından da sorumlu olur. Ancak bu sorumluluk da ana para ile birlikte, sözleşmede belirtilen azami miktarı aşamaz.
- Asıl Borcu Aşamaz: Kefilin sorumluluğu, hiçbir zaman asıl borçlunun sorumlu olduğu miktarı aşamaz.
Asıl Borçlu Borcu Ödemiyor: Kefil Ne Yapmalı?
“Kefil oldum borcu ödemiyor” paniği yaşamadan önce atmanız gereken adımlar vardır:
- Sözleşmeyi İnceleyin: İmzaladığınız kefalet sözleşmesini bulun ve dikkatlice okuyun.
- Kefalet türü nedir? (Adi mi, müteselsil mi?)
- Sorumlu olduğunuz azami miktar ne kadar?
- Kefaletin bir süresi var mı?
- Asıl Borçluyla Görüşün: Durumu anlamak ve bir çözüm yolu bulmak için asıl borçluyla iletişime geçin. Belki geçici bir sıkıntı yaşıyordur ve bir ödeme planı oluşturulabilir.
- Alacaklıyla İletişime Geçin: Durumu alacaklıya bildirin. Borcun yapılandırılması veya bir ödeme planı konusunda görüşme talep edebilirsiniz. Bu, hakkınızda hemen yasal işlem başlatılmasını engelleyebilir.
- Hukuki Destek Alın: Sürecin karmaşıklığı ve mali sonuçları göz önüne alındığında, bir avukata danışmak en doğru adımdır. Avukatınız, sözleşmenizi inceleyerek size özel durumunuza göre en doğru hukuki tavsiyeyi verecektir. Özellikle İcra ve İflas Hukuku konusunda deneyimli bir avukat size yol gösterebilir.
Kefile İcra Takibi Başlatılırsa Ne Olur?
Alacaklı, özellikle müteselsil kefalet durumunda veya adi kefalette asıl borçludan tahsilat yapamadığında, kefile icra takibi başlatabilir. Peki ilamsız bir icra takibi başlatılması durumunda ne olur?
- Ödeme Emri Tebliği: İcra dairesinden size bir ödeme emri gönderilir. Bu tebligatı aldığınız an yasal süreler işlemeye başlar.
- İtiraz Hakkı: Ödeme emrine, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkınız vardır. İtirazınızı icra dairesine yazılı olarak yapmanız gerekir. İtiraz nedenleriniz şunlar olabilir:
- Borcun ödenmiş olması.
- Borcun zamanaşımına uğraması.
- Kefalet sözleşmesinin geçersiz olması (şekil şartları eksikliği, eş rızası yokluğu vb.).
- İmzanın size ait olmaması.
- Yetki itirazı.
- Borcun henüz muaccel (ödenebilir) olmaması.
- Unutmayın: İtiraz süresini kaçırmanız, borcu kabul etmiş sayılmanıza yol açabilir! Detaylı bilgi için İcra Takibine İtiraz Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.
- İtirazın Sonuçları: Süresinde yapılan geçerli bir itiraz, icra takibini durdurur. Ancak alacaklı, itirazın kaldırılması veya iptali için dava açabilir.
- Mal Beyanı: İtiraz etmezseniz veya itirazınız mahkemece reddedilirse, yasal süre içinde mal beyanında bulunmanız gerekir. Mal beyanında bulunmamak veya gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçtur.
- Haciz Aşaması: Borcun kesinleşmesi durumunda alacaklı, maaşınızın bir kısmına, banka hesaplarınıza veya diğer mal varlıklarınıza haciz konulmasını talep edebilir.
Kefilin Rücu Hakkı Nedir? Nasıl Kullanılır?
Kefil olarak borcu ödemek zorunda kaldıysanız, her şey bitmiş değil. Ödediğiniz miktar için asıl borçluya dönme hakkınız vardır. Buna rücu hakkı denir.
- Tanım: Kefilin, alacaklıya ödediği borç tutarını (faiz ve masraflarla birlikte) asıl borçludan geri isteme hakkıdır.
- Koşul: Rücu hakkını kullanabilmek için borcu alacaklıya ödemiş olmanız gerekir.
- Süreç:
- Ödeme yaptığınıza dair belgelerle birlikte asıl borçluya bir ihtarname göndererek ödeme yapmasını talep edebilirsiniz.
- Asıl borçlu ödeme yapmazsa, ona karşı alacak davası açabilir veya icra takibi başlatabilirsiniz.
- Zorluklar: Rücu hakkı önemli bir güvence olsa da, asıl borçlunun mali durumu kötüyse veya üzerine kayıtlı mal varlığı yoksa, ödediğiniz parayı geri almak pratikte zor olabilir. Bu süreçte Tazminat Hukuku ve Maddi Zararlar kapsamında haklarınızı arayabilirsiniz.
Müteselsil Kefillikten Çıkma veya Sona Erme Halleri Var Mı?
“Müteselsil kefillikten çıkma” sıkça sorulan bir sorudur ancak kefalet ilişkisi kurulduktan sonra tek taraflı olarak bundan vazgeçmek genellikle mümkün değildir. Kefalet, aşağıdaki durumlarda sona erer:
- Asıl Borcun Sona Ermesi: Asıl borç ödeme, ibra (alacaklının borçtan vazgeçmesi), takas gibi nedenlerle sona erdiğinde, kefalet de otomatik olarak sona erer.
- Sürenin Dolması: Belirli bir süre için kefil olduysanız, sürenin sonunda kefaletiniz biter.
- Kefilin Ölümü: Genellikle kefilin ölümüyle kefalet sona ermez, sorumluluk mirasçılara geçer. Ancak sözleşmede aksi kararlaştırılabilir.
- Alacaklının İbrası: Alacaklı, kefili sorumluluktan kurtardığını yazılı olarak beyan ederse (ibra) kefalet sona erer.
- Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddesi (md. 598/3) uyarınca, belirli şartlar altında, Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Ancak bu durumun uygulanması spesifik koşullara bağlıdır ve hukuki danışmanlık gerektirir. Bu gibi Medeni Hukuk ve Uygulamaları kapsamındaki detaylar için uzman görüşü almak önemlidir.
Kefil Olurken Nelere Dikkat Edilmeli? (Önleyici Bilgi)
En iyi çözüm, en başta riskleri doğru değerlendirmektir. Kefil olmadan önce şu noktalara dikkat edin:
- Kişiyi Tanıyın: Kefil olacağınız kişinin ödeme alışkanlıklarını, mali durumunu ve güvenirliğini iyi araştırın.
- Sözleşmeyi Okuyun: Tüm maddeleri, özellikle miktarı, süreyi ve kefalet türünü (adi/müteselsil) anladığınızdan emin olun. Anlamadığınız noktaları sorun.
- Müteselsil Kefaletin Riskini Bilin: Doğrudan size başvurulabileceğini unutmayın.
- Kendi Mali Durumunuzu Düşünün: En kötü senaryoda borcu ödemek zorunda kalırsanız, bu durum sizi nasıl etkiler?
- Limit Koyun: Sorumluluğunuzun net bir miktar ve süre ile sınırlı olduğundan emin olun.
- Gerekirse Hayır Deyin: Kendinizi riske atacak bir duruma girmekten çekinmeyin.
- Hukuki Görüş Alın: Özellikle yüksek meblağlı veya karmaşık sözleşmelerde bir avukata danışın.
Sonuç
Kefillik, iyi niyetle yapılan ancak ciddi mali sorumluluklar getiren hukuki bir işlemdir. “Kefil oldum borcu ödemiyor” durumuyla karşılaştığınızda paniğe kapılmak yerine haklarınızı ve yükümlülüklerinizi bilmek önemlidir. Kefalet türü, sözleşmedeki limitler, itiraz süreleri ve rücu hakkı gibi konuları anlamak, atacağınız adımları belirleyecektir.
Eğer bir kefile icra takibi başlatıldıysa veya borçla ilgili bir anlaşmazlık yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden hukuki yardım almanız en sağlıklısıdır. Güncel hukuki gelişmeler ve haklarınız hakkında daha fazla bilgi için blog sayfamızı takip edebilirsiniz. Unutmayın, doğru bilgi ve zamanında atılan adımlar, sizi daha büyük mali sıkıntılardan koruyabilir.
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
- E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
- Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
- Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.