İçeriğe geç

Fabrika Atıkları ve Sanayi Gürültüsüne Karşı Hukuki Mücadele Rehberi

çevre kirliliği şikayet, gürültü kirliliği davası, fabrika atıkları, Çevre Kanunu, tazminat talebi

Modern yaşamın getirdiği sanayileşme, hayat kalitesini artırırken bazen ciddi çevre sorunlarını da beraberinde getirir. Evinizin veya iş yerinizin yakınındaki bir fabrikadan yayılan kimyasal atıklar, dayanılmaz sanayi gürültüsü veya hava kirliliği, yaşam kalitenizi düşürebilir. Hatta sağlığınızı ve mülkünüzü tehdit edebilir. Ancak bu duruma katlanmak zorunda değilsiniz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasaları, size sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı tanımakta ve bu hakkı korumak için çeşitli hukuki yollar sunmaktadır.

Bu rehberde, fabrika atıkları veya sanayi gürültüsü gibi çevresel sorunlarla karşılaştığınızda atmanız gereken adımları detaylıca ele alacağız. İdari şikayet süreçlerinden dava yollarına kadar haklarınızı nasıl arayabileceğinizi açıklayacağız. Unutmayın, temiz bir çevre en temel insan hakkıdır ve bu hakkı korumak için yasal mekanizmalar mevcuttur.

Sağlıklı Bir Çevrede Yaşama Hakkınız Anayasal Güvence Altındadır

Her şeyden önce, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkınızın anayasal bir güvence altında olduğunu bilmelisiniz. Anayasa’nın 56. maddesi, “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” der. Bu madde, çevre sorunlarına karşı hukuki mücadelede en temel dayanağınızdır.

Bu anayasal hak, endüstriyel faaliyetlerin neden olduğu kirliliğe karşı sizi korur. Bir fabrikanın kar etme amacı, sizin ve ailenizin sağlığını tehdit etme hakkını ona vermez. Dolayısıyla, maruz kaldığınız çevre kirliliği şikayet konusu edilebilir ve bu duruma son verilmesi için yasal yollara başvurabilirsiniz.

İdari Başvuru Yolu: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Şikayet Süreci

Adli sürece başvurmadan önce veya adli süreçle eş zamanlı olarak izleyebileceğiniz en etkili yollardan biri idari başvurudur. Kirletici faaliyet gösteren işletmeyi ilgili kamu kurumlarına şikayet ederek denetlenmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilirsiniz. Bu süreç, genellikle daha hızlı sonuç verir.

  1. Şikayet Edilecek Merciler: Şikayetinizi öncelikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın il müdürlüklerine yapmalısınız. Ayrıca, ALO 181 Çevre ve Şehircilik Hattı’nı arayabilir, CİMER üzerinden veya doğrudan belediyenizin ilgili birimlerine (Zabıta, Çevre Koruma Müdürlüğü) yazılı bir dilekçe ile başvurabilirsiniz.
  2. Dilekçenin İçeriği: Şikayet dilekçenizde, sorunu net bir şekilde anlatmalısınız. Kirliliğe neden olan fabrikanın adını, adresini, kirliliğin türünü (gürültü, duman, atık su vb.), ne zamandan beri devam ettiğini ve size olan etkilerini belirtmelisiniz.
  3. Delillerin Toplanması: Başvurunuzu güçlendirmek için mutlaka delil toplayın. Fotoğraflar, video kayıtları, kirliliğin yaşandığı saatleri gösteren notlar ve komşularınızın tanıklıkları son derece önemlidir. Bu deliller, kurumların harekete geçmesini hızlandıracaktır.

Şikayetiniz üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri veya belediye ekipleri, ilgili tesiste denetim yapacaktır. Denetim sonucunda mevzuata aykırılık tespit edilirse, işletmeye faaliyetlerini düzeltmesi için süre verilebilir veya doğrudan idari yaptırım uygulanabilir.

Adli Yargı Yolu: Çevre Kirliliğine Karşı Dava Açma Hakkı

İdari şikayetler sonuçsuz kalırsa veya uğradığınız zarar idari yaptırımlarla giderilemeyecek boyuttaysa, adli yargı yoluna başvurma hakkınız vardır. Çevre kirliliğine karşı açılabilecek davalar, hem kirliliğin durdurulmasını hem de uğradığınız zararların tazmin edilmesini amaçlar. Bu süreçte temel dayanağınız 2872 sayılı Çevre Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’nun komşuluk hukuku ile ilgili hükümleridir.

  • Tespit Davası: Kirliliğin varlığının ve boyutunun mahkeme kararıyla resmi olarak tespit edilmesi için açılır. Bu dava, ileride açılacak tazminat davaları için güçlü bir delil niteliği taşır.
  • Men (Önleme) Davası: Henüz başlamamış ancak başlaması kuvvetle muhtemel bir kirlilik tehlikesine karşı bu faaliyetin engellenmesi için açılır.
  • Eski Hale Getirme ve Tazminat Davası: Mevcut kirliliğin durdurulması, çevrenin eski haline getirilmesi ve uğradığınız maddi/manevi zararların karşılanması için açılan en kapsamlı davadır. Özellikle bir gürültü kirliliği davası açarak yaşam kalitenizi bozan sese son verilmesini talep edebilirsiniz.

Ayrıca, idarenin bir tesise hukuka aykırı olarak ruhsat vermesi veya denetim görevini ihmal etmesi gibi durumlarda, idareye karşı da dava açılabilir. Bu tür davalar hakkında daha fazla bilgi için İdarenin Sorumluluğu ve Tam Yargı Davası başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.

Dava Sonucunda Neler Elde Edilebilir: Faaliyetin Durdurulması, İdari Yaptırım ve Tazminat

Çevre kirliliğine karşı açacağınız bir dava neticesinde mahkeme, çeşitli kararlar verebilir. Bu kararlar, sorunun kökten çözümünü ve zararlarınızın giderilmesini hedefler. Elde edebileceğiniz başlıca sonuçlar şunlardır:

  • Kirletici Faaliyetin Durdurulması: Mahkeme, fabrikanın çevreye zarar veren faaliyetlerinin geçici veya kalıcı olarak durdurulmasına karar verebilir.
  • Gerekli Önlemlerin Alınması: İşletmenin filtre takma, ses yalıtımı yapma gibi kirliliği önleyici tedbirleri almasına hükmedilebilir.
  • İdari Para Cezası Uygulanması: Yasalara aykırı hareket eden işletmeye, Çevre Kanunu kapsamında yüksek miktarlarda idari para cezası kesilmesi sağlanabilir. Uygulanan cezalar ve itiraz süreçleri hakkında İdari Para Cezasına İtiraz Rehberi yazımızdan bilgi alabilirsiniz.
  • Tazminat Talebi: En önemli sonuçlardan biri de uğradığınız zararların karşılanmasıdır. Hem maddi (mülkün değer kaybı, tarım ürünlerinin zarar görmesi, sağlık masrafları) hem de manevi (yaşam kalitesinin düşmesi, stres, üzüntü) tazminat talebi hakkınız bulunmaktadır.

Çevre Kirliliği Davalarında Bilirkişi Tespiti ve Avukatın Rolü

Çevre davaları, teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren karmaşık süreçlerdir. Davanın temelini, kirliliğin varlığını ve zararın boyutunu ispatlamak oluşturur. Bu noktada bilirkişi tespiti hayati bir rol oynar. Mahkeme tarafından görevlendirilen çevre mühendisi, kimyager veya gürültü uzmanı gibi bilirkişiler, yerinde inceleme yaparak rapor hazırlar. Bu rapor, davayı kazanmanız için en önemli delildir.

Bu karmaşık süreçte hak kaybı yaşamamak için bir çevre avukatı ile çalışmak büyük önem taşır. Uzman bir avukat, doğru dava türünü belirlemenize, delilleri eksiksiz toplamanıza ve hukuki süreci en etkili şekilde yönetmenize yardımcı olur. Hukuki sürecin doğru bir şekilde yürütülmesi, haklarınıza en hızlı ve eksiksiz şekilde kavuşmanızı sağlar. Bu nedenle, çevre kirliliği gibi ciddi bir sorunla karşılaştığınızda mutlaka hukuki destek almanız tavsiye edilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Fabrika atıkları veya sanayi gürültüsü sorununda hukuki süreci başlatmak için ilk adım ne olmalıdır?

Öncelikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya ilgili belediyeye şikayette bulunulmalı, sorunu kanıtlayıcı belgeler (fotoğraf, video, tanık) toplanmalı ve hukuki destek alınmalıdır.

Sanayi gürültüsü ve atıklarıyla mücadelede hangi yasal düzenlemelerden faydalanılabilir?

2872 sayılı Çevre Kanunu, Türk Medeni Kanunu’nun komşuluk hukuku hükümleri ve Endüstriyel Kaynaklı Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği gibi mevzuatlar temel hukuki dayanaklardır.

Fabrika kaynaklı kirlilik veya gürültünün verdiği zararı hukuken nasıl ispatlayabilirim?

Çevre ölçüm raporları (gürültü, hava/su kirliliği), sağlık raporları, bilirkişi incelemeleri, fotoğraf ve video kayıtları ile görgü tanığı beyanları hukuki ispatta önemli rol oynar.


Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.

  • Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
  • E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
  • Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
  • Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.

Av. Emrullah Velat ÇAKIR
Av. Arb.Emrullah Velat ÇAKIR
Çakır hukuk bürosu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!