Bir ticari anlaşmazlık yaşadığınızda, şirketinizin geleceğini etkileyecek önemli bir yol ayrımına gelirsiniz: Arabuluculuk mu dava mı? Bu karar, sadece hukuki bir tercih değil, aynı zamanda finansal ve stratejik bir adımdır. Çoğu ticari uyuşmazlıkta zorunlu arabuluculuk bir ilk adım olsa da, asıl stratejik soru, anlaşma sağlanamadığında veya sürecin ihtiyari olduğu durumlarda ortaya çıkar.
Bu rehber, mahkeme sürecinin katılığı ile arabuluculuğun esnekliğini karşılaştırarak, şirketiniz için en doğru yolu seçmenize yardımcı olacaktır. Süre, maliyet, gizlilik ve ticari ilişkilerin geleceği gibi kritik faktörleri masaya yatırarak karar verme sürecinizi kolaylaştıracağız.
Ayrıca bu yazıda ele aldığımız konuları okumak yerine dinlemek isterseniz aynı konuları tartıştığımız podcast bölümümüzü aşağıdan kolayca dinleyebilirsiniz:

Table of Contents
Temel Karşılaştırma: Arabuluculuk ve Mahkeme Masası
Karar vermeden önce, iki sürecin temel mantığını anlamak gerekir. Her ikisi de adaleti hedefler ancak bunu çok farklı yollarla yaparlar.
- Mahkeme (Dava): Tarafların iddia ve savunmalarını delillerle sunduğu, sonunda bir hâkimin kimin haklı olduğuna karar verdiği resmi bir yargılama sürecidir. Süreç, kanunlar ve usul kuralları ile sıkı bir şekilde belirlenmiştir.
- Arabuluculuk: Tarafsız ve uzman bir arabulucunun, tarafların kendi çözümlerini bulmalarına yardımcı olduğu, daha esnek ve yapılandırılmış bir müzakere sürecidir. Burada amaç, bir kazanan veya kaybeden belirlemek değil, her iki tarafın da kabul edebileceği bir uzlaşma kültürü oluşturmaktır.
Stratejik Karar Kriterleri: Arabuluculuk mu Dava mı?
Şirketiniz için en doğru kararı vermek adına aşağıdaki 5 temel kriteri dikkatle değerlendirmelisiniz.
1. Maliyet ve Zaman: Bütçeniz ve Takviminiz Ne Diyor?
Her işletme için zaman ve para en değerli kaynaklardır. Bu iki süreç, bu kaynakları çok farklı şekillerde tüketir.
- Mahkeme Süreci:
- Yüksek Maliyet: Dava harçları, bilirkişi ücretleri, avukatlık vekalet ücretleri ve diğer yargılama giderleri birleştiğinde ticari dava maliyetleri oldukça yüksek olabilir.
- Uzun Süre: Mahkemelerin iş yükü nedeniyle bir davanın sonuçlanması yıllar sürebilir. Bu süreçte belirsizlik, şirketinizin operasyonlarını olumsuz etkiler. Türkiye’de bir davanın ne kadar süreceği genellikle en büyük endişe kaynağıdır.
- Arabuluculuk Süreci:
- Düşük Maliyet: Sadece arabuluculuk ücreti ödenir ve süreç genellikle tek bir günde veya birkaç seansta tamamlanır. Bu durum, dava yoluna göre ciddi bir tasarruf sağlar.
- Hızlı Sonuç: Arabuluculuk, haftalar hatta günler içinde sonuçlanabilir. Bu hız, enerjinizi ve kaynaklarınızı yeniden işinize odaklamanıza olanak tanır.
2. Gizlilik: Ticari Sırlarınız Ne Kadar Önemli?
Uyuşmazlığın konusu, finansal verileriniz, müşteri listeleriniz veya patent bilgileriniz gibi hassas konuları içeriyor mu?
- Mahkeme Süreci: Duruşmalar halka açıktır. Dava dosyaları ve kararlar, ticari sırlarınızın ve şirket itibarınızın üçüncü kişiler tarafından öğrenilmesine neden olabilir.
- Arabuluculuk Süreci: Arabuluculukta gizlilik ilkesi esastır. Görüşmelerde konuşulan her şey, sunulan tüm belgeler gizli kalır ve tarafların onayı olmadan açıklanamaz. Bu ilke, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından da güvence altına alınmıştır. Bu, alternatif uyuşmazlık çözümleri yöntemlerinin en büyük avantajlarından biridir.
3. Ticari İlişkilerin Korunması: Partnerinizi Kaybetmek Göze Alınabilir mi?
Uyuşmazlık yaşadığınız taraf, uzun yıllardır çalıştığınız bir tedarikçi, değerli bir müşteri veya stratejik bir partner mi?
- Mahkeme Süreci: Dava, doğası gereği çekişmelidir. Taraflar “düşman” konumuna gelir ve süreç sonunda kazansanız bile ticari ilişkilerin korunması neredeyse imkansız hale gelir.
- Arabuluculuk Süreci: Süreç, iletişim ve anlayış üzerine kuruludur. Taraflar, gelecekteki iş ilişkilerini sürdürme potansiyelini koruyarak ortak bir zemin arar. Bu yapıcı yaklaşım, ticari bağlarınızı onarma fırsatı sunar.
4. Kontrol ve Esneklik: Çözümün Direksiyonunda Kim Olacak?
- Mahkeme Süreci: Karar tamamen hâkimin takdirindedir. Hâkim, mevcut kanunlara göre bir karar verir ve bu karar her zaman tarafların ticari gerçekliklerine uymayabilir.
- Arabuluculuk Süreci: Kontrol tamamen taraflardadır. “Kazan-kazan” odaklı, yaratıcı ve esnek çözümler üretebilirsiniz. Örneğin, sadece para ödemesi değil; mal, hizmet veya geleceğe dönük bir iş birliği teklifi gibi ticari çözümler de anlaşmanın bir parçası olabilir. Bu, ihtiyari arabuluculuk avantajları arasında en önemlisidir.
5. Kararın İcrası: Anlaşmanın Yasal Gücü Var mı?
“Arabuluculukta anlaştık ama ya karşı taraf uymazsa?” Bu, sıkça sorulan bir sorudur.
- Mahkeme Kararı: Kesinleşmiş bir mahkeme kararı (ilam), doğrudan icra edilebilir bir belgedir.
- Arabuluculuk Anlaşma Belgesi: Taraflar ve avukatları tarafından imzalanan anlaşma belgesi, mahkemeden “icra edilebilirlik şerhi” alındığında, tıpkı bir mahkeme kararı gibi yasal olarak bağlayıcı ve icra edilebilir hale gelir. Dolayısıyla, arabuluculuk anlaşma belgesi icrası konusunda endişe etmeye gerek yoktur; yasal güvencesi tamdır.
Ne Zaman Mahkeme Yolu Daha Mantıklı Olabilir?
Arabuluculuk birçok avantaja sahip olsa da, bazı durumlarda dava açmak daha stratejik bir tercih olabilir:
- İçtihat Oluşturma: Uyuşmazlık konusunda gelecekteki benzer durumlar için emsal teşkil edecek bir mahkeme kararına ihtiyacınız varsa.
- Kötü Niyetli Taraf: Karşı tarafın uzlaşmaya tamamen kapalı ve kötü niyetli olduğuna eminseniz.
- Acil Tedbir İhtiyacı: Faaliyetlerin durdurulması veya bir malvarlığına el konulması gibi acil bir ihtiyati hacizveya ihtiyati tedbir kararı gerekiyorsa, dava yolu daha hızlı olabilir.
Sonuç: Stratejik Bir İş Kararı Olarak Arabuluculuk
Sonuç olarak, arabuluculuk mu dava mı sorusunun cevabı, standart bir formülde değil, sizin ticari önceliklerinizde yatmaktadır.
Eğer sizin için;
- Hız ve düşük maliyet,
- Ticari sırların gizliliği,
- İş ilişkilerinin devamlılığı,
- Çözüm üzerindeki kontrol
öncelikliyse, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk sizin için en doğru ve en kârlı yoldur. Dava yolunu son çare olarak görmek, modern ticaret ve borçlar hukuku anlayışının temel bir parçası haline gelmiştir. Unutmayın, en iyi anlaşmazlık çözümü, işinizi büyütmeye devam etmenizi sağlayan çözümdür.
Bu konuda daha fazla bilgi almak veya hukuki bir strateji geliştirmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
- E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
- Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
- Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.