Günlük hayatımızda kullandığımız binalar, köprüler ve diğer yapılar yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak bu yapılar, inşasındaki hatalar veya zamanla ortaya çıkan bakım eksiklikleri nedeniyle tehlike oluşturabilir. İşte bu noktada yapı malikinin sorumluluğu TBK 69 maddesi devreye girer. Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesi, bu tür kusurlardan doğan zararlarda yapı sahibine önemli bir sorumluluk yükler.
Bu yazımızda, bir binanın veya başka bir yapının kusurundan kaynaklanan zararlar karşısında malikin hukuki durumunu ele alacağız. Türk Borçlar Kanunu kusursuz sorumluluk hallerinden biri olan bu durumu inceleyeceğiz.
Bu yazıda ele aldığımız konuları tartıştığımız podcast bölümümüzü aşağıdan kolayca dinleyebilirsiniz:

Türk Borçlar Kanunu Madde 69 ve Yapı Malikinin Kusursuz Sorumluluğu
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 69. maddesi aynen şöyledir: “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.”
Bu madde, kusursuz sorumluluk esasına dayanır. Yani, zararın meydana gelmesinde yapı malikinin herhangi bir kusuru olmasa bile sorumlu tutulmasıdır.
Önemli Noktalar:
- Yapı Maliki: Yapının sahibi olan gerçek veya tüzel kişidir.
- Yapı Eseri: Bina, duvar, köprü, tünel, direk gibi insan eliyle yapılmış her türlü inşaatı kapsar.
- Kusursuz Sorumluluk: Malik, kusuru olmasa dahi sorumlu olur. Zararı önlemek için tüm özeni gösterdiğini ispatlasa bile sorumluluktan kurtulamaz. Bu durum, tehlike sorumluluğu ilkesi ile yakından ilişkilidir.
Bu düzenlemenin amacı, yapıların potansiyel tehlikelerine karşı zarar görenleri korumaktır. Emlak sahibinin sorumluluğu, sadece mülkiyet hakkından değil, aynı zamanda yapının güvenliğini sağlama yükümlülüğünden de kaynaklanır.
Yapı Malikinin Sorumluluğunun Şartları Nelerdir?
TBK m.69 kapsamında malikin sorumlu tutulabilmesi için belirli şartların bir arada bulunması gerekir:
- Bir Yapı Eseri Mevcut Olmalı: Sorumluluk, ancak bina gibi insan eliyle yapılmış sabit bir eserden kaynaklanıyorsa doğar.
- Yapımda Bozukluk veya Bakımda Eksiklik Olmalı: Zararın temelinde ya inşaat hatası sorumluluk doğuran bir yapım kusuru ya da zamanla ortaya çıkan bir bakım eksiği yatmalıdır.
- Bir Zarar Meydana Gelmeli: Üçüncü bir kişinin veya başka bir eşyanın maddi ya da manevi zarara uğraması gerekir.
- Uygun İlliyet Bağı Bulunmalı: Meydana gelen zarar ile yapıdaki bozukluk veya bakım eksikliği arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi olmalıdır.
- Hukuka Aykırılık: Zararın meydana gelmesi genellikle hukuka aykırılık şartını da sağlar.
Bu şartlar oluştuğunda, zarar gören kişi doğrudan yapı malikine karşı bina kusuru tazminat davası açma hakkına sahip olur.
Yapım Bozukluğu Nedir?
Yapım bozukluğu, bir yapının planına, projesine, fen ve sanat kurallarına aykırı olarak inşa edilmesi durumudur. İnşaat sırasında kalitesiz malzeme kullanılması, tasarım hataları veya montaj yanlışlıkları yapım bozukluğuna örnektir. Bu durumlar doğrudan inşaat hatası sorumluluk kapsamında değerlendirilir.
Bakım Eksikliği Nedir?
Bakım eksikliği ise, yapının zamanla yıpranması sonucu ortaya çıkan ve giderilmesi gereken kusurların ihmal edilmesidir. Örneğin:
- Çatlayan duvarların onarılmaması.
- Sıva veya cephe kaplamalarının dökülmesine göz yumulması.
- Çatı akıntılarının giderilmemesi.
- Asansör gibi eklentilerin periyodik bakımlarının yapılmaması.
Emlak sahibinin sorumluluğu, yapıyı düzenli olarak kontrol etmeyi ve gerekli onarımları yapmayı da içerir.
Zararın İspatı ve İlliyet Bağı
Yapı malikinin sorumluluğu TBK 69 uyarınca dava açıldığında, ispat yükü genellikle zarar görendedir. Zarar gören kişi şunları ispatlamalıdır:
- Uğradığı zararın varlığını ve miktarını.
- Yapı eserinde bir yapım bozukluğu veya bakım eksikliği olduğunu.
- Zararın bu bozukluk veya eksiklikten kaynaklandığını (illiyet bağı).
Bu ispat sürecinde bilirkişi raporları kritik öneme sahiptir. Mahkeme tarafından görevlendirilen uzmanlar, yapıyı inceleyerek kusurun varlığını ve zararla ilişkisini teknik olarak tespit ederler. Bilirkişi raporlarına itiraz süreçleri hakkında daha fazla bilgi için Bilirkişi Raporu: İtiraz Süreci ve Delil Niteliği yazımıza göz atabilirsiniz.
TBK m.69 özel bir haksız fiil sorumluluğu düzenlemesidir. Ancak genel haksız fiilden farklı olarak kusur şartı aranmaz.
Sorumluluktan Kurtulma Halleri ve Sınırları
Yapı malikinin sorumluluğu kusursuz olsa da, bazı durumlarda sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğunun azalması mümkündür. Bunun için illiyet bağının kesildiğini ispatlaması gerekir:
- Mücbir Sebep: Deprem, sel gibi önlenemez dış olaylar zarara neden olmuşsa. Ancak yapının bu tür olaylara karşı dayanıklı yapılmaması yine sorumluluk doğurabilir.
- Zarar Görenin Ağır Kusuru: Zarar gören kişi, kendi ağır kusurlu davranışı ile zarara sebep olmuşsa (örneğin, tehlikeli olduğu bilinen bir yapıya uyarıya rağmen girmek).
- Üçüncü Kişinin Ağır Kusuru: Zararın meydana gelmesinde tamamen üçüncü bir kişinin ağır kusuru etkili olmuşsa.
Unutulmamalıdır ki, malikin “ben kusurlu değilim” veya “gerekli tüm özeni gösterdim” savunması, Türk Borçlar Kanunu kusursuz sorumluluk ilkesi gereği yeterli değildir. İlliyet bağının kesildiğinin ispatı şarttır.
Talep Edilebilecek Tazminatlar ve Dava Süreci
Yapı kusurundan zarar gören kişiler, malikten çeşitli tazminatlar talep edebilirler:
- Maddi Tazminat:
- Tedavi ve hastane giderleri.
- Maluliyet veya çalışma gücü kaybından doğan zararlar.
- Hasar gören eşyaların tamir veya yenileme bedeli.
- Destekten yoksun kalma tazminatı (ölüm halinde).
- Manevi Tazminat:
- Zarar görenin yaşadığı acı, elem ve ızdırap için talep edilen tazminat.
Bu talepler, bir bina kusuru tazminat davası ile ileri sürülür. Tazminat hukuku ve maddi zararlar hakkında daha fazla bilgi için Tazminat Hukuku ve Maddi Zararlar kategorimizi inceleyebilirsiniz. Dava sürecinin ne kadar sürebileceği hakkında genel bir fikir edinmek isterseniz, Dava Ne Kadar Sürer Türkiye? başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.
Bina Çökmesi Gibi Ağır Durumlarda Sorumluluk
Özellikle bina çökmesi dava süreçleri gibi vahim durumlarda, malikin sorumluluğu çok daha ağırlaşır. Hem maddi hem de manevi tazminat talepleri yüksek meblağlara ulaşabilir. Ayrıca, bu gibi durumlarda yapı maliki, müteahhit, proje sorumlusu gibi diğer kişilerin cezai sorumluluğu da gündeme gelebilir.
Gayrimenkul Hukuku Açısından Yapı Malikinin Yükümlülükleri
Yapı malikinin sorumluluğu TBK 69 maddesi, gayrimenkul hukuku sorumluluk alanının önemli bir parçasıdır. Gayrimenkul sahipleri, mülklerinin güvenliğinden ve çevreye zarar vermemesinden sorumludur. Bu, sadece TBK m.69’u değil, aynı zamanda imar mevzuatı ve diğer yasal düzenlemelere uymayı da içerir. Gayrimenkul hukukuyla ilgili diğer konular için Gayrimenkul Hukuku ve Emlak İşlemleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Sonuç ve Değerlendirme
Yapı malikinin sorumluluğu TBK 69 maddesi, binaların ve diğer yapıların güvenli inşa edilmesi ve bakımının yapılmasının ne kadar önemli olduğunu vurgular. Bu kusursuz sorumluluk hali, yapı sahiplerini daha dikkatli olmaya teşvik ederken, zarar görenlere de önemli bir hukuki güvence sağlar.
Unutmayın:
- Yapı maliki, kusuru olmasa bile yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğan zarardan sorumludur.
- Zarar görenin, zararı, kusuru ve illiyet bağını ispatlaması gerekir.
- Malik, ancak illiyet bağının kesildiğini (mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru) ispatlarsa sorumluluktan kurtulabilir.
Bir yapı kusuru nedeniyle zarara uğradıysanız veya bir yapı maliki olarak haklarınızı ve yükümlülüklerinizi öğrenmek istiyorsanız, hukuki destek almanız önemlidir. Daha fazla hukuki makale ve güncel bilgi için Blog & Haberler sayfamızı takip edebilirsiniz.
Konuyla ilgili yasal düzenlemenin orijinal metnine ulaşmak için Türkiye Cumhuriyeti Mevzuat Bilgi Sistemi’ndeki Türk Borçlar Kanunu sayfasını ziyaret edebilir ve 69. maddeyi inceleyebilirsiniz.
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
- E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
- Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
- Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.
İLETİŞİME GEÇİN