Miras Kalan Ev Paylaşılamıyor mu? Ortaklığın Giderilmesi Davası
(İzale-i Şuyu) Rehberi
Miras, sevdiklerimizden kalan değerli bir hatıradır. Ancak miras kalan bir ev veya arsa gibi gayrimenkuller, mirasçılar arasında paylaşılamadığında ciddi anlaşmazlıklara yol açabilir. Bu durum, aile bağlarını zedeleyebilen hukuki süreçleri zorunlu kılabilir.
Mirasçılar arasında yaşanan bu tür bir anlaşmazlık, genellikle mülkün nasıl kullanılacağı, satılıp satılmayacağı veya kime devredileceği konusunda ortak bir karara varılamamasından kaynaklanır. İşte bu noktada, hukuki bir çözüm olarak ortaklığın giderilmesi davası, yani bilinen diğer adıyla izale-i şuyu davası devreye girer.
Bu rehberde, miras kalan bir evin paylaşılamaması durumunda ne yapılması gerektiğini, izale-i şuyu davasının ne olduğunu ve sürecin nasıl işlediğini adım adım ele alacağız. Amacımız, bu karmaşık süreci daha anlaşılır kılmaktır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Nedir ve Neden Açılır?
İzale-i şuyu davası nedir? sorusunun en basit cevabı, bir mal üzerindeki ortak mülkiyet durumunu sona erdiren bir dava türü olduğudur. Miras yoluyla birden fazla kişiye kalan bir gayrimenkul üzerinde “elbirliği mülkiyeti” oluşur. Bu, tüm mirasçıların mülk üzerinde birlikte hak sahibi olduğu anlamına gelir.
Ancak, mirasçılar arasında anlaşmazlık çıktığında, bu ortaklık durumu sürdürülemez hale gelebilir. İşte bu dava tam da bu sorunu çözmek için vardır. Davanın temel nedenleri şunlardır:
- Mirasçıların gayrimenkulün satışı konusunda anlaşamaması.
- Mülkün nasıl kullanılacağı (kimin oturacağı, kiraya verilip verilmeyeceği) üzerine yaşanan uyuşmazlıklar.
- Mirasçılardan bir veya birkaçının kendi hissesini satmak istemesi ancak diğerlerinin buna yanaşmaması.
- Genel olarak mirasçılar arası anlaşmazlık durumlarının çözülememesi.
Bu davayı açmak için tüm mirasçıların anlaşması gerekmez. Tek bir mirasçı bile diğer tüm mirasçılara karşı bu davayı açarak ortaklığın sonlandırılmasını talep edebilir. Mahkeme, bu talep üzerine mülkün paylaşım sürecini yasal olarak yönetir.
Dava Nasıl Açılır? Adım Adım Izale-i Şuyu Süreci
Ortaklığın giderilmesi davası, belirli adımları takip eden teknik bir süreçtir. Sürecin doğru yönetilmesi, hak kayıplarını önlemek adına kritik öneme sahiptir. İşte dava sürecinin temel adımları:
- Veraset İlamı Çıkarma: Sürecin ilk ve en önemli adımı veraset ilamı çıkarma işlemidir. Mirasçılık belgesi olarak da bilinen bu belge, kimlerin yasal mirasçı olduğunu ve miras paylarını resmi olarak gösterir. Noterlikten veya Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınabilir.
- Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Mirasçılardan biri, diğer tüm mirasçıları davalı olarak göstererek bir dava dilekçesi hazırlar. Dilekçede, ortaklığın giderilmesi talep edilen gayrimenkulün bilgileri ve paylaşım talebi açıkça belirtilir.
- Görevli Mahkemeye Başvuru: Dava, gayrimenkulün bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi‘nde açılır. Dilekçe ve gerekli harçlar mahkemeye sunularak dava süreci resmi olarak başlatılır.
- Taraflara Tebligat: Mahkeme, dava dilekçesini tüm davalı mirasçılara tebliğ eder. Bu, herkesin davadan haberdar olmasını ve savunma hakkını kullanmasını sağlar.
- Kıymet Takdiri (Bilirkişi İncelemesi): Mahkeme, gayrimenkulün güncel piyasa değerinin tespiti için bir bilirkişi atar. Bilirkişi, mülkü yerinde inceler ve bir değerleme raporu hazırlayarak mahkemeye sunar.
Tüm bu adımlardan sonra mahkeme, mülkün nasıl paylaştırılacağına karar verir. Bu süreçte bir miras avukatı ile çalışmak, prosedürlerin doğru ve hızlı ilerlemesine yardımcı olur.
Miras Kalan Taşınmazın Satışı Nasıl Yapılır? Aynen Taksim ve Açık Artırma
Mahkeme, ortaklığın nasıl giderileceğine ilişkin iki temel yöntemden birine karar verir: aynen taksim veya satış yoluyla paylaşım. Peki, miras kalan ev nasıl paylaşılır?
1. Aynen Taksim (Fiili Paylaşım):
Bu yöntem, gayrimenkulün fiziken bölünebilir olması durumunda uygulanır. Örneğin, büyük bir arsanın mirasçı sayısı kadar eşit parsellere ayrılması mümkündür. Ancak bir apartman dairesi veya müstakil evin fiziken bölünmesi genellikle mümkün değildir. Bu nedenle, konutlar için bu yöntem nadiren uygulanır.
2. Satış Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi (Açık Artırma):
Gayrimenkulün aynen taksimi mümkün değilse, mahkeme mülkün açık artırma yoluyla satılmasına karar verir. Bu, en yaygın yöntemdir ve hisseli tapu satışı nasıl olur sorusunun yasal cevabıdır. Süreç şu şekilde işler:
- Satış işlemi, İcra Müdürlüğü veya görevlendirilen bir satış memuru tarafından gerçekleştirilir.
- Satış, halka açık bir şekilde yapılır ve en yüksek teklifi veren kişi mülkü satın alır.
- Mirasçılar da bu açık artırmaya katılabilir ve mülkü satın almak için teklif verebilirler.
- Satış gerçekleştikten sonra, elde edilen gelirden öncelikle dava masrafları düşülür.
- Kalan para, mirasçıların veraset ilamında belirtilen hisseleri oranında paylaştırılır.
Bu süreç, Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde yürütülür. Daha fazla yasal detay için ilgili mevzuata göz atabilirsiniz.
İzale-i Şuyu Davası Ne Kadar Sürer ve Masrafları Nelerdir?
Mirasçıların en çok merak ettiği konulardan biri de davanın süresi ve maliyetidir. İzale-i şuyu davası ne kadar sürer? sorusuna net bir cevap vermek zordur.
Davanın süresi; mirasçı sayısına, tebligatların sorunsuz yapılıp yapılamamasına, bilirkişi raporunun hazırlanma sürecine ve mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişir. Ortalama olarak bu davalar 1 ila 2 yıl arasında sonuçlanabilmektedir. Ancak bu süre daha kısa veya daha uzun olabilir.
Davanın masrafları ise şunları içerir:
- Başvuru ve karar harçları
- Tebligat giderleri
- Bilirkişi ücreti
- Satış ve ilan giderleri
- Vekalet ücreti (avukat ile çalışılıyorsa)
Genellikle dava masrafları, satıştan elde edilen gelirden karşılanır ve kalan tutar mirasçılara paylaştırılır. Bu nedenle, başlangıçta masrafları davayı açan taraf yapsa da nihayetinde tüm mirasçılar hisseleri oranında bu maliyete katlanmış olur.
Dava Açmadan Önce Bilinmesi Gerekenler: Alternatif Çözüm Yolları
Miras paylaşım davası, genellikle son çare olarak düşünülmelidir. Dava süreci hem zaman alıcı hem de maliyetli olabilir. Bu nedenle, mirasçılar dava açmadan önce alternatif çözüm yollarını denemelidir.
En etkili çözüm, mirasçıların kendi aralarında anlaşarak bir Miras Taksim Sözleşmesi yapmasıdır. Bu sözleşme ile tüm mirasçılar, malların nasıl paylaşılacağı konusunda anlaştıklarını yazılı olarak beyan ederler. Bu yöntem, mahkeme sürecine göre çok daha hızlı ve ekonomiktir.
Diğer bir seçenek, mülkün tüm mirasçıların rızasıyla üçüncü bir kişiye satılması ve gelirin paylaşılmasıdır. Eğer bir mirasçı mülkü almak istiyorsa, diğer mirasçıların hisselerini anlaşılan bir bedel üzerinden satın alabilir.
Bazen miras anlaşmazlıkları, miras bırakanın sağlığında yaptığı işlemlerden kaynaklanabilir. Mirastan mal kaçırma gibi şüpheler varsa, bu durum farklı hukuki süreçleri gerektirebilir. Bu konuda daha detaylı bilgi için Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma) yazımızı inceleyebilirsiniz.
Sonuç olarak, ortaklığın giderilmesi davası, anlaşmazlıkların çözümü için etkili bir yoldur. Ancak uzlaşma yollarını denemek her zaman öncelikli olmalıdır. Sürecin karmaşıklığı nedeniyle, haklarınızı korumak için bir miras avukatından hukuki destek almanız şiddetle tavsiye edilir.
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
- E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
- Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
- Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.