Boşanmada mal rejiminin tasfiyesi, evlilik birliğini sonlandıran çiftler için en kritik ve karmaşık hukuki süreçlerden biridir. Evlilik süresince birlikte harcanan emeklerin ve yapılan birikimlerin adil bir şekilde paylaştırılması, tarafların geleceklerini güvence altına almaları açısından büyük önem taşır. Bu süreç, özellikle yasal mal rejimi olan “edinilmiş mallara katılma rejiminde” taraflara çeşitli dava hakları tanır.
Bu yazımızda, boşanmada mal paylaşımı sürecinin temelini oluşturan mal rejiminin tasfiyesi davalarını, yani katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma alacağı davalarını tüm detaylarıyla ele alacağız. Haklarınızı anlamanız ve doğru adımları atmanız için size yol göstereceğiz.
Ayrıca bu yazıda ele aldığımız konuları okumak yerine dinlemek isterseniz aynı konuları tartıştığımız podcast bölümümüzü aşağıdan kolayca dinleyebilirsiniz:
Mal Rejimi Nedir ve Tasfiye Ne Anlama Gelir?
Mal rejimi, eşlerin evlilik süresince edindikleri mallar üzerindeki haklarını ve bu malların nasıl yönetileceğini düzenleyen kurallar bütünüdür. Türkiye’de, 1 Ocak 2002 tarihinden sonra evlenen çiftler için yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olarak kabul edilir. Taraflar, evlilik sözleşmesi ile farklı bir rejim seçmemişlerse bu rejime tabidirler.
Mal rejiminin tasfiyesi ise, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte, evlilik birliği içinde edinilen malların ve değerlerin yasal kurallara göre paylaştırılması işlemidir. Bu süreç, Aile Mahkemesi nezdinde açılan bir dava ile yürütülür.
Edinilmiş Mal ve Kişisel Mal Ayrımı Neden Önemli?
Tasfiye sürecinin temelini, malların doğru bir şekilde sınıflandırılması oluşturur. Çünkü paylaşım sadece “edinilmiş mallar” üzerinden yapılır.
- Edinilmiş Mallar: Evlilik birliği içinde, eşlerin çalışmasının karşılığı olan her türlü mal varlığıdır.
- Maaşlar ve çalışma gelirleri.
- Sosyal güvenlik ödemeleri.
- Çalışma gücü kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar.
- Kişisel mallar grubuna giren varlıkların gelirleri (örneğin, mirastan kalan bir evin kirası).
- Kişisel Mallar: Kanunen paylaşıma dahil edilmeyen, eşlerden sadece birine ait olan mallardır.
- Eşlerden birinin sadece kişisel kullanımına yarayan eşyalar (takılar, giysiler vb.).
- Evlilik öncesi sahip olunan mallar.
- Miras yoluyla veya karşılıksız kazandırma (bağış) ile elde edilen mallar.
- Manevi tazminat alacakları.
Bu ayrım, hangi malın paylaşıma konu edileceğini belirlediği için davanın en kritik aşamasıdır. Konuyla ilgili daha fazla bilgi için Aile Hukuku ve Boşanma Davaları kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Mal Rejiminin Tasfiyesi Davası Türleri
Boşanmada mal paylaşımı, tek bir dava gibi görünse de içinde farklı alacak taleplerini barındırır. İşte bu talepler ve anlamları:
1. Edinilmiş Mallara Katılma Alacağı (Artık Değer Alacağı)
Yasal mal rejiminin özünü oluşturan en temel alacak türüdür. Artık değer, her bir eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar düşüldükten sonra kalan net miktardır. Kanuna göre, eşler bu artık değerin yarısı üzerinde hak sahibidir.
Hesaplama Nasıl Yapılır?
- Her eşin evlilik süresince edindiği tüm “edinilmiş mallar” belirlenir.
- Bu malların tasfiye (dava karar) anındaki güncel piyasa değeri bulunur.
- Mallarla ilgili borçlar (örneğin, konut kredisinin kalan taksitleri) toplam değerden düşülür.
- Elde edilen net “artık değer” ikiye bölünerek eşin katılma alacağı tespit edilir.
Örneğin, evlilik içinde alınan ve değeri 2.000.000 TL olan bir aile konutu varsa ve hiç borcu yoksa, diğer eşin bu konut üzerinde 1.000.000 TL katılma alacağı hakkı doğar.
2. Değer Artış Payı Alacağı
Bu alacak türü, bir eşin, diğer eşin “kişisel” veya “edinilmiş” malına, o malın değerini artıran bir katkıda bulunması durumunda ortaya çıkar. Amaç, yapılan katkının karşılığını, malın değerlenmiş hali üzerinden geri almaktır.
Önemli Noktalar:
- Karşılıksız katkı olmalıdır: Yapılan yardımın bağışlama amacı taşımaması gerekir.
- Katkı, malın değerini artırmalıdır: Örneğin, eşin miras kalan evine yapılan kapsamlı bir tadilat.
- Hesaplama oransal yapılır: Katkının, yapıldığı tarihteki mal değerine oranı bulunur. Bu oran, malın bugünkü (tasfiye anındaki) değeri ile çarpılarak alacak miktarı hesaplanır.
Örnek Hesaplama: Bir eşe ailesinden miras kalan 2.000.000 TL değerindeki bir eve, diğer eş kendi birikiminden 400.000 TL harcayarak mutfak ve banyo tadilatı yaptırmış olsun.
- Katkı Oranı: 400.000 / 2.000.000 = %20
- Evin Bugünkü Değeri: 5.000.000 TL
- Değer Artış Payı Alacağı: 5.000.000 TL * %20 = 1.000.000 TL
Bu alacak türü, özellikle eşlerden birinin diğerinin mülküne yaptığı yatırımları koruma altına alır. Detaylı bilgi için Medeni Hukuk ve Uygulamaları sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
3. Katkı Payı Alacağı
Bu talep, 01.01.2002 öncesi geçerli olan “Mal Ayrılığı Rejimi” döneminde yapılan katkılar için geçerlidir. Eğer evlilik bu tarihten önce başlamışsa ve bir eş diğerinin bu dönemde aldığı bir mala katkı sağlamışsa, bu katkısını talep edebilir. Bu durum, genellikle uzun süren evliliklerde ve 2002 öncesi alınan mallarda gündeme gelir.
Dava Süreci Nasıl İşler?
Mal rejiminin tasfiyesi davası, boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da açılabilir. Ancak mal paylaşımına ilişkin karar, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra verilir.
- Dava Açılması: Yetkili Aile Mahkemesi‘nde bir dava dilekçesi ile süreç başlatılır.
- Malların Tespiti: Mahkeme, eşlerin evlilik birliği süresince edindikleri tüm mal varlıklarını (tapu, araç kaydı, banka hesapları vb.) ilgili kurumlardan sorar.
- Bilirkişi İncelemesi: Malların niteliğinin (kişisel/edinilmiş) tespiti ve değerlerinin hesaplanması için dosya uzman bilirkişi heyetine gönderilir. Bilirkişi, özellikle değer artış payı alacağı gibi teknik hesaplamalarda kritik bir rol oynar.
- Rapor ve Karar: Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilir ve itirazlar değerlendirilir. Mahkeme, tüm delilleri ve raporu değerlendirerek alacak miktarına hükmeder.
Bu süreç, mal varlığının karmaşıklığına göre uzun sürebilir. Bu nedenle bir boşanma davası sürecinde profesyonel hukuki destek almak hayati önemdedir.
Zamanaşımı Süresine Dikkat!
Mal rejiminin tasfiyesi davası için zamanaşımı süresi, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıldır. Bu süre hak düşürücü olup, sürenin kaçırılması halinde dava hakkı kaybedilir. Bu konuda daha fazla yasal bilgiye, Türkiye’nin resmi mevzuat portalı olan Mevzuat Bilgi Sistemi‘nden ulaşabilirsiniz.
Sonuç olarak, boşanmada mal paylaşımı süreci, dikkatli bir hazırlık ve hukuki bilgi gerektirir. Kişisel mallar ve edinilmiş mallar ayrımının doğru yapılması, alacak türlerinin (katkı payı, değer artış payı, katılma alacağı) doğru tespit edilmesi ve hesaplamaların uzman bilirkişi tarafından yapılması, hak kaybı yaşamamanız için zorunludur. Sürecin her aşamasında haklarınızı korumak için bir avukattan destek almanız en doğru yaklaşım olacaktır.
Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.
- Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
- E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
- Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
- Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.