İçeriğe geç

Kamulaştırmasız El Atma Nedir? Arazisi İdarece Kullanılan Mülk Sahibinin Hakları ve Dava Süreci

kamulaştırmasız el atma davası, fiili el atma, hukuki el atma, kamulaştırma bedelinin tespiti, mülkiyet hakkının ihlali

Kamulaştırmasız El Atma Nedir? Arazisi İdarece Kullanılan Mülk Sahibinin Hakları ve Dava Süreci

Mülkiyet hakkı, Anayasa ile güvence altına alınmış temel haklardan biridir. Ancak kamu yararı gerektirdiğinde, idare bu hakka kamulaştırma yoluyla müdahale edebilir. Peki, idare bu yasal süreci izlemeden mülkünüze el koyarsa ne olur? İşte bu duruma kamulaştırmasız el atma denir.

Bu hukuki durum, idarenin özel mülkiyete konu bir taşınmaza, usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapmaksızın fiilen veya hukuken el koyması anlamına gelir. Bu durum, mülk sahibinin anayasal hakkının ciddi bir ihlalidir. Mülk sahipleri için önemli hak kayıplarına yol açabilir.

Bu yazımızda, kamulaştırmasız el atma kavramını, türlerini ve mülk sahibinin haklarını detaylı olarak inceleyeceğiz. Arazisi bu şekilde kullanılan mülk sahiplerinin hangi hukuki yollara başvurabileceğini adım adım açıklayacağız.

Kamulaştırmasız El Atma Nedir ve Türleri Nelerdir?

Kamulaştırmasız el atma, idarenin kamu hizmeti için ihtiyaç duyduğu özel bir mülkü, yasal prosedürleri tamamlamadan kullanmasıdır. Bu durum, mülk sahibinin rızası olmaksızın gerçekleşir ve temelinde bir mülkiyet hakkının ihlali yatar. Yargıtay kararlarına göre bu durum iki temel şekilde ortaya çıkar:

  • Fiili El Atma: İdarenin, mülk sahibinin arazisine fiziken müdahale etmesidir.
  • Hukuki El Atma: İdarenin, fiziki bir müdahale olmaksızın, imar planları gibi idari işlemlerle mülkiyet hakkını kısıtlamasıdır.

Her iki durumda da mülk sahibi, mülkünü dilediği gibi kullanma ve ondan yararlanma hakkından mahrum bırakılır. Bu nedenle, mağdur olan mülk sahiplerinin yasal yollara başvurarak haklarını araması kritik öneme sahiptir.

Fiili El Atma ve Hukuki El Atma Arasındaki Temel Farklar

Kamulaştırmasız el atma davalarında doğru hukuki stratejiyi belirlemek için fiili ve hukuki el atma arasındaki farkları bilmek gerekir. Bu iki kavram, hem ortaya çıkış şekli hem de hukuki sonuçları bakımından farklılıklar gösterir.

Fiili El Atma

Fiili el atma, idarenin taşınmaz üzerinde somut ve kalıcı bir eylemde bulunmasıdır. Bu durum, mülkiyet hakkına yönelik açık bir müdahaledir. En yaygın örnekleri şunlardır:

  • Araziden yol veya kanal geçirilmesi.
  • Taşınmaz üzerine okul, hastane veya başka bir kamu binası inşa edilmesi.
  • Enerji nakil hattı direklerinin dikilmesi.
  • Kamuya ait su borularının arazinin altından geçirilmesi.

Bu gibi durumlarda, idarenin müdahalesi gözle görülür ve kalıcı niteliktedir. Mülk sahibi, arazisini fiilen kullanamaz hale gelir.

Hukuki El Atma

Hukuki el atma ise daha dolaylı bir müdahale türüdür. İdare, araziye fiziken girmez. Ancak aldığı idari kararlar ve yaptığı planlarla mülkiyet hakkının özünü boşaltır. Bu durum genellikle imar planı değişikliği ile ortaya çıkar.

  • Özel mülkiyete ait bir arazinin imar planında park, yeşil alan, okul veya yol olarak ayrılması.
  • Bu planın uzun yıllar boyunca uygulanmaması ve mülk sahibinin arazisi üzerinde tasarrufta bulunmasının engellenmesi.
  • Taşınmazın sit alanı ilan edilmesi gibi kısıtlayıcı kararlar alınması.

Hukuki el atmada mülk sahibi, arazisini satamaz, üzerine yapı yapamaz veya ekonomik olarak değerlendiremez. Bu konu hakkında daha fazla bilgi için İmar Planı Değişikliğine İtiraz ve Dava Yolları başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Mülkiyet Hakkı İhlal Edilen Malikin Hukuki Başvuru Yolları

Arazisine kamulaştırmasız el atılan mülk sahibi, uğradığı zararın tazmini için çeşitli hukuki yollara başvurabilir. Bu yollar, idarenin haksız müdahalesini sonlandırmayı ve malikin zararını gidermeyi amaçlar.

Mülk sahibinin temel olarak başvurabileceği yollar şunlardır:

  1. Kamulaştırmasız El Atma Davası: Bu dava, el atılan taşınmazın bedelinin idareden tahsil edilmesi amacıyla açılır. Davanın temel amacı, kamulaştırma bedelinin tespiti ve mülkiyetin idareye devri karşılığında bu bedelin ödenmesidir.
  2. Ecrimisil Davası: Mülk sahibi, geriye dönük olarak idarenin taşınmazı haksız şekilde kullandığı dönem için kira bedeli benzeri bir tazminat talep edebilir. Bu davaya ecrimisil davası denir ve genellikle bedel tespiti davasıyla birlikte veya ayrı olarak açılabilir.
  3. Müdahalenin Men’i Davası: Mülk sahibi, idarenin fiili müdahalesinin durdurulmasını ve arazisindeki yapıların kaldırılmasını da talep edebilir. Ancak bu yol, kamu yararı dengesi gözetildiğinde daha nadir sonuç verir.

İdarenin eylemleri nedeniyle uğranılan zararların tazmini, hukukun temel ilkelerindendir. Bu konuda idarenin sorumluluğu hakkında detaylı bilgiye Tam Yargı Davası ve İdarenin Sorumluluğu makalemizden ulaşabilirsiniz.

Kamulaştırmasız El Atma Davası Süreci ve Bedel Tespiti

Kamulaştırmasız el atma davası, mülk sahibinin hakkını alabilmesi için en etkili yoldur. Bu dava, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Süreç genel olarak şu adımları içerir:

  1. Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Dava, el atmanın niteliğini, tarihini ve talepleri içeren bir dilekçe ile açılır.
  2. Keşif ve Bilirkişi İncelemesi: Mahkeme, taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapar. Alanında uzman bilirkişiler, taşınmazın değerini tespit etmek için bir rapor hazırlar.
  3. Bedel Tespiti: Kamulaştırma bedelinin tespiti, davanın en önemli aşamasıdır. Değerleme, dava tarihindeki emsal piyasa değerleri üzerinden yapılır. Arazinin konumu, imar durumu, büyüklüğü ve üzerindeki yapılar gibi tüm unsurlar dikkate alınır.
  4. Karar ve Tescil: Mahkeme, bilirkişi raporunu dikkate alarak taşınmaz bedeline hükmeder. Bu bedelin mülk sahibine ödenmesi karşılığında, taşınmazın tapusu ilgili idare adına tescil edilir.

Kamulaştırma süreçleri ve bedel tespiti esasları, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunun güncel metnine Mevzuat Bilgi Sistemi üzerinden ulaşabilirsiniz.

Uzlaşma Yolu ve İdare Hukuku Avukatının Önemi

Son yıllardaki yasal düzenlemelerle, kamulaştırmasız el atma durumlarında dava açmadan önce idare ile uzlaşma kamulaştırma yoluna başvurma imkanı getirilmiştir. Mülk sahibi, ilgili idareye başvurarak taşınmaz bedeli üzerinde anlaşma talep edebilir. Anlaşma sağlanırsa, dava sürecine gerek kalmaz.

Ancak uzlaşma sağlanamaması veya idarenin uzlaşmaya yanaşmaması durumunda dava açmak tek çözüm yolu haline gelir. Kamulaştırmasız el atma davaları, teknik detayları ve usul kuralları olan karmaşık süreçlerdir. Hak kaybı yaşamamak için sürecin başından itibaren bir idare hukuku avukatı ile çalışmak büyük önem taşır.

Uzman bir avukat, uzlaşma görüşmelerini yürütebilir, dava sürecini doğru şekilde yönetebilir ve bedel tespitinin hakkaniyete uygun yapılmasını sağlayabilir. Bu nedenle, mülkiyet hakkınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız, hukuki destek almaktan çekinmemelisiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Kamulaştırmasız el atma davasında zamanaşımı var mı?

Fiili el atmalarda, yani idarenin arazinize fiilen girerek yol, bina gibi yapılar yapması durumunda, mülkiyet hakkı sürekli ihlal edildiği için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre yoktur. El atma devam ettiği sürece mülk sahibi her zaman dava açabilir.

Arazimden yol veya elektrik hattı geçti, ne kadar tazminat alabilirim?

Tazminat miktarı, el atılan arazinin dava tarihindeki emsal (piyasa) değeri üzerinden bilirkişi tarafından hesaplanır. Arazinin konumu, imar durumu, büyüklüğü ve niteliği gibi tüm özellikler bu değerlendirmede dikkate alınır. Amaç, mülk sahibinin zararını tam olarak karşılamaktır.

Kamulaştırmasız el atma davası hangi mahkemede açılır?

Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak bedel tespiti ve tescil davaları, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Davanın, mülkiyet hakkına ilişkin olması sebebiyle görevli ve yetkili mahkeme burasıdır.


Yasal Uyarı: Bu blog yazısı genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için mutlaka bir avukata danışınız.

  • Bu içeriği beğendiyseniz, yorum bırakmayı ve paylaşmayı unutmayın!
  • E-posta bültenimize kaydolarak benzer içeriklerden haberdar olun.
  • Konu ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçin!
  • Bu sitede yayımlanan yazıların tamamı veya bir kısmı, Çakır Lex Hukuk Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz veya dağıtılamaz. İzinsiz kullanım halinde ilgili kişi veya kurumlar hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.

Av. Emrullah Velat ÇAKIR
Av. Arb.Emrullah Velat ÇAKIR
Çakır hukuk bürosu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!